Böylece zulüm yapmalarından dolayı nice kentleri yok ettik. Çatıları çökmüş, duvarları yıkılmış; sahipsiz kalmış kuyular ve görkemli saraylar vardır.
Nice zulme dalmış ülke halkını yok ettik. Artık duvarları çatıları üzerine çökmüş, kuyuları kullanılmaz olmuş, yüce sarayları terkedilmiştir.
(Nitekim), nice şehirler vardı ki o şehir(lerin halkı) haksızlık etmekteyken biz onları helak etmiştik. (O şehirlerde) duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır.*Kullanılmaz hâle gelmiş bir kuyu ve (ıssız kalmış) heybetli bir köşk vardır.
Nice kentlerin halkını, işledikleri haksızlıklardan ötürü helak ettik. Onlardan arta kalanlar, çökmüş çatılar, terkedilmiş kuyular ve ıssız saraylardı...
Böylece zulüm yapmalarından dolayı nice kentleri yok ettik. Çatıları çökmüş, duvarları yıkılmış; sahipsiz kalmış kuyular ve görkemli saraylar vardır.
Biz nice kenti yanlış yaparlarken etkisiz hale getirmişizdir. Onlara, devrilmiş direkleri üzerine çökmüş, bir kör kuyu ve sağlam bir köşk kalmıştır.
Haksızlık yaptıkları için yıkıma uğrattığımız nice kentler; duvarları ve çatıları çökmüş ve kuyuları artık kurumuş nice görkemli saraylar vardır.
İşte bu yüzden çığırdan çıkmış nice kentleri helak ettik. Nihayet hepsi de tepe taklak gitti, şimdi yerlerinde yeller esiyor. (Geriye) terkedilmiş kuyular (kaldı); o heybetli saraylar(dan şimdi eser yok).
Zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var.
(Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
Evet nice memleketler vardır ki, Biz onları zulum yaparlarken helak ettik; şimdi damlarının üzerine çökmüş, ıp ıssız yıkıntı halindedir; ve nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (bomboş kalmış) muhteşem köşkler vardır.
Ve zulüm ve haksızlıkta onmaz düzeylere vardıkları için nice şehirleri yok ettik, öyle ki, şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor; çatıları çökmüş, kuyuları kurumuş, (bir zamanlar göğe doğru) yükselen sarayları (şimdi yerle bir olmuş)!
Halkı zulmetmekteyken helak ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır!
Evet, nice memleketler vardı ki biz onları zulm etmektelerken helak ettik de şimdi onlar damlarının üzerine çökmüş ıp ıssız, hem nice muattal kuyu ve müşeyyed köşk
(Halkı) zulmederken helak ettiğimiz nice kent vardır ki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır!
(Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
(Evet) nice memleket (ler vardı) ki (halkı) zulümde devam edib dururlarken biz onları (mahv-ü) helak etdik. Şimdi dıvarlar tavanlarının üstüne çökmüş (ıpıssız kalmış) dır (o yerler). Ve (biz nice) kuyu (lar) ı muattal, (nice) yüksek saray (ları bomboş bırakdık).
Nice kasabaları zulüm ederken helak ettik. Şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmaktadır, kuyuları körelmiş, sarayları yıkılmıştır.
Nice ülkeleri zalimlik ederken helak ettik. Şimdi, onlar tepetakla edilmiş, su kuyuları terkedilmiş ve sağlam sarayları bomboş kalmıştır.
Halkı zulümde artık onmaz derecede ileri gitmiş nice şehirleri yok ettik! Öyle ki şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor: Üstü altına gelmiş binalar, körelmiş kuyular, kurumuş çeşmeler, yerle bir olmuş muhteşem saraylar...
Nice zalim şehir vardı ki, haksızlıkta aşırı gitmeleri sonucu onları helak ettik.. . Artık çatıları, duvarları üstüne çökmüş. . . Geride kullanılmaz kuyular ve yıkılmış saraylar kalmış.
Nice kentlerin halkını, işledikleri haksızlıklardan ötürü helak ettik. Onlardan arta kalanlar, çökmüş çatılar, terkedilmiş kuyular ve ıssız saraylardı...
Böylece zulüm yapmalarından dolayı nice kentleri yok ettik. Çatıları çökmüş, duvarları yıkılmış; sahipsiz kalmış kuyular ve saraylar vardır.
So how many a town have We destroyed while it was doing wrong, so that it is lying in ruins with its wells abandoned, and empty palaces.
And how many a city did We destroy when it was doing wrong and is desolate! — and a deserted well! and a lofty castle!
How many wrongdoing cities We destroyed, and now all their roofs and walls are fallen in; how many abandoned wells and stuccoed palaces!
Many a community we have annihilated because of their wickedness. They ended up in ruins, stilled wells, and great empty mansions.
So how many a town have We destroyed while it was doing wrong, so that it is lying in ruins with its wells abandoned, and empty palaces.
So how many a town have We destroyed while it was doing wrong, so that it is laying in ruins with its wells abandoned, and empty palaces.