Sen, sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin; ama Allah hak edeni doğru yola iletir. O, doğru yolu seçenleri iyi bilir.
Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis Allah dileyene hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.
Sen sevdiğini doğru yola ulaştıramazsın ancak Allah dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır.* O, doğru yola ulaştırılmış olanları iyi bilendir.*
Sen sevdiğini doğruya iletemezsin. Dilediğini doğruya ileten sadece ALLAH'tır. Doğruya ulaşmayı hakedenleri en iyi bilen de O'dur.*
Sen, sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin; ama Allah hak edeni doğru yola iletir. O, doğru yolu seçenleri iyi bilir.
Sen istediğini doğru yola getiremezsin, ama Allah, yola gelmeyi tercih edeni doğru yola getirir. Kimin doğruya yöneldiğini en iyi o bilir.
Aslında, sen, sevdiğini doğru yola eriştiremezsin. Ancak Allah, dilediğini doğru yola eriştirir. Çünkü O, doğru yola erişecek olanları bilir.
Şüphesiz ki sen sevdiğin herkesi doğru yola yöneltemezsin; ve fakat Allah (isteyenin) doğru yola yönelmesini diler: zira O kimin doğru yola girmek istediğini çok iyi bilir.
Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir.
Gerçek şu ki, sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin, ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir; O, hidayete erecek olanları daha iyi bilendir.
Doğrusu sen, sevdiğini doğru yola iletemezsin; fakat Allah dilediğini doğru yola iletir ve doğru yola erecekleri o daha iyi bilir.
Gerçek şu ki, sen her sevdiğini doğru yola yöneltemezsin; fakat Allah'tır, (yönelmek) isteyeni doğru yola yönelten; ve yine O'dur, doğru yola girecek olanları en iyi bilen.
Şüphesiz sen sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola eriştirir. O, doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.
Doğrusu sen sevdiğine hidayet veremezsin ve lakin Allah, kimi dilerse hidayet verir ve hidayete irecekleri o, daha iyi bilir
(Ey Muhammed), sen, sevdiğini doğru yola iletemezsin, fakat Allah, dilediğini doğru yola iletir. O, yola gelecek olanları daha iyi bilir.
Gerçek şu ki, sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin, ancak Tanrı, dilediğini hidayete erdirir; O, hidayete erecek olanları daha iyi bilendir.
Hakıykat sen (Habibim, her) sevdiğin kişiyi hidayete erdiremezsin. Fakat Allahdır ki kimi dilerse ona hidayet verir ve O, hidayete erecekleri daha iyi bilendir.
Muhakkak ki sen; her sevdiğini hidayete erdiremezsin. Ama Allah; dilediğini hidayete erdirir. Ve hidayete erecekleri en iyi O, bilir.
Sen, sevdiğini doğru yola iletemezsin. Fakat, Allah, dilediğini doğru yola iletir. Çünkü hidayete layık olanları en iyi o bilir.
Sen dilediğin kimseyi doğru yola eriştiremezsin, lakin ancak Allah dilediğini doğruya ulaştırır. O, hidayete gelecek olanları pek iyi bilir.
Kesinlikle sen, sevdiğini hakikate erdiremezsin! Ne var ki Allah dilediğini hakikate yönlendirir! "HU" hakikati yaşayacakları bilir! (Çünkü kendi Esma'sıyla o istidat ve kabiliyette yaratmıştır onları. )
Sen sevdiğini doğruya iletemezsin. Dilediğini doğruya ileten sadece ALLAH'tır. Doğruya ulaşmayı hakedenleri en iyi bilen de O'dur.
Sen, sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin; ama Allah dilediğini* doğru yola iletir. O, doğru yolu seçenleri daha iyi bilir.
You cannot guide whom you love. But it is God who guides whom He wills; and He is fully aware of those who receive the guidance.
Thou guidest not whom thou likest; but God guides whom He wills. And He best knows the guided.
You cannot guide those you would like to but Allah guides those He wills. He has best knowledge of the guided.
You cannot guide the ones you love. GOD is the only One who guides in accordance with His will, and in accordance with His knowledge of those who deserve the guidance.
You cannot guide whom you love. But it is God who guides whom He wills; and He is fully aware of those who receive the guidance.
You cannot guide whom you love. But it is God who guides whom He wills; and He is fully aware of those who receive the guidance.