Ant olsun! Çok zayıf olduğunuz Bedir'de de Allah size yardım etmişti. O halde, Allah'a karşı takvalı olun ki şükretmiş olasınız.
Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde, Allah size Bedir'de yardım etmişti. Öyleyse Allah'tan sakının ki, O'na şükretmiş olasınız.
Yemin olsun ki siz güçsüz olduğunuz hâlde Allah, Bedir'de de size yardım etmişti. Öyle ise Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun ki şükretmiş olasınız.
Nitekim siz zayıf durumda iken, Bedir'de, ALLAH size yardım edip zafere ulaştırdı. Teşekkürünüzü belirtmek için ALLAH'ı dinlemelisiniz.
Ant olsun! Çok zayıf olduğunuz Bedir'de de Allah size yardım etmişti. O halde, Allah'a karşı takvalı* olun ki şükretmiş* olasınız.
Siz güvenlik zaafına düşmüşken* bile Allah, Bedir'de yardımıyla sizi zafere ulaştırdı. Öyleyse Allah'tan çekinerek kendinizi koruyun ki O'na karşı görevinizi yerine getiresiniz.
Zaten gerçek şu ki, Allah, siz güçsüzken, Bedir'de size yardım etti. Artık, Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın; böylece, belki şükredersiniz.
Nitekim siz oldukça zayıf bir haldeyken, Allah size Bedir'de de yardım etmişti. O halde, Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki, şükredenlerden olasınız!
Yemin olsun ki, ezik-boynu bükük olduğunuz bir sırada Allah size Bedir'de de yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredebilesiniz.
Andolsun, siz güçsüz iken Allah size Bedir'de yardımıyla zafer verdi. Şu halde Allah'tan sakının, O'na şükredebilesiniz.
Gerçek şu ki, sizler çaresiz birkaç kişi iken Allah, size Bedir'de sırf yardımı ile zafer verdi. O halde Allah'tan korkun ki, şükretmiş olasınız.
Zira, siz son derece zayıfken Allah, Bedir'de size yardım etmişti. O halde Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyun ki şükredenlerden olasınız.
Andolsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir'de yardım etmişti. O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.
Filhakika sizler bir kaç biçare iken Bedirde Allah sizi mahza nusratiyle muzaffer buyurdu o halde Allaha korunun ki şükredesiniz
(Allah mü'minlere yardım eder). Nitekim Allah, zayıf durumda bulunduğunuz Bedir'de de size yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredesiniz.
Andolsun, siz güçsüz iken Tanrı size Bedir'de yardımıyla zafer verdi. Şu halde Tanrı'dan sakının, O'na şükredebilesiniz.
Andolsun ki siz (adedce, silahça, binekçe düşmandan daha) zaif ve dun iken Allah size "Bedir" de kafi bir zafer verdi. Allahdan sakının, taki şükretmiş olasınız.
Andolsun ki siz, düşkün bir durumda iken Bedir'de Allah size kat'i bir zafer vermişti. Allah'tan korkun ki şükretmiş olasınız.
Allah, size Bedir'de daha zayıf olduğunuz halde yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredesiniz.
Gerçekten, sizler birkaç biçare iken, Bedir'de Allah size yardım etmişti. O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız!
(Gerçekten) siz zayıf ve çaresiz bir haldeyken, Allah size Bedir'de zafer verdi. O halde Allah'tan korunun ki böylece değerlendirenlerden olasınız.
Nitekim siz zayıf durumda iken, Bedir'de, ALLAH size yardım edip zafere ulaştırdı. Teşekkürünüzü belirtmek için ALLAH'ı dinlemelisiniz
Ant olsun! Çok zayıf olduğunuz Bedir'de de, Allah size yardım etmişti. O halde, Allah'a karşı takvalı* olun ki şükretmiş* olasınız.
God had granted you victory at Badr while you had been the lesser, so revere God that you may be thankful.
(And God had already helped you at Badr, when you were despised. Then be in prudent fear of God, that you might be grateful.)
Allah helped you at Badr when you were weak so have taqwa of Allah, so that hopefully you will be thankful.
GOD has granted you victory at Badr, despite your weakness. Therefore, you shall observe GOD, to show your appreciation.
God had granted you victory at Badr, while you had been the lesser, so reverence God that you may be thankful.
God had granted you victory at Badr while you had been the lesser, so be aware of God that you may be thankful.