Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla birr'e erişemezsiniz. Ne infak ederseniz, Allah, onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden başkaları için harcamadıkça iyiye ulaşamazsınız; her ne harcarsanız şüphesiz Allah ondan tamamıyla haberdardır.
Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) infak edinceye (verinceye) kadar asla iyiliğe ulaşamazsınız.*Şüphesiz ki Allah her neyi infak ederseniz (verirseniz) onu bilendir.*
Sevdiğiniz şeylerden ekonomik yardım olarak vermedikçe erdemli bir kişi olamazsınız. Her neyi verirseniz ALLAH mutlaka onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden infak* etmedikçe asla birr'e* erişemezsiniz. Ne infak ederseniz, Allah, onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden hayra harcamadıkça bolluğa ve refaha* kavuşamazsınız. Yaptığınız her harcamayı bilen Allah'tır.
Yardımlaşmak amacıyla sevdiğiniz şeylerden paylaşmadıkça, gerçek erdemliliğe asla erişemezsiniz. Yardımlaşmak amacıyla ne paylaşırsanız, Allah, kesinlikle onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe fazilete ulaşamazsınız; zaten ne infak ederseniz edin, kesinlikle Allah onu ayrıntısıyla bilir.
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe/dürüstlüğe asla ulaşamazsınız. İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir.
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir.
(Size gelince ey müminler,) kendiniz için özenle ayırdığınız şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız; ve her ne harcarsanız kuşkusuz, Allah ondan tamamiyle haberdardır.
Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birre eremezsiniz, maamafih her ne infak eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir
Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) harcamadıkça asla iyiliğe eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Tanrı onu bilir.
Siz, sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş (birr-ü taat etmiş) olmazsınız. Her ne infak ederseniz sübhesiz Allah onu bilicidir.
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, asla bir'e erişemezsiniz. Ve her ne infak ederseniz; şüphesiz Allah, onu bilir.
Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) vermedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Sevdiğiniz mallarınızdan Allah yolunda harcamadıkça "fazilet" mertebesine ulaşamazsınız. Bununla beraber her ne infak ederseniz, Allah mutlaka onu bilir.
Sevdiğiniz şeyleri başkalarına karşılıksız olarak bağışlamadıkça "Birr"e (hayra) eremezsiniz. Neyi Allah için karşılıksız bağışlarsanız, Allah onu (yaratanı olarak) bilir (karşılığını da halkeder).
Sevdiğiniz şeylerden ekonomik yardım olarak vermedikçe erdemli bir kişi olamazsınız. Her neyi verirseniz ALLAH mutlaka onu bilir
Sevdiğiniz şeylerden infak* etmedikçe asla birr'e* erişemezsiniz. Ne infak ederseniz, Allah, onu bilir.
You will not reach piety until you spend from what you love; and whatever you spend, God is aware of it.
You attain not to virtue until you spend of what you love; and what you spend of anything, God knows it.
You will not attain true goodness until you give of what you love. Whatever you give away, Allah knows it.
You cannot attain righteousness until you give to charity from the possessions you love. Whatever you give to charity, GOD is fully aware thereof.
You will not reach piety until you spend from what you love; and whatever you spend, God is aware of it.
You will not reach piety until you spend from what you love. Whatever you spend, God is aware of it.