Büyüklük taslayanlar, mus'tezaflara: "Size doğru yol gösterildiğinde, sizi o yoldan biz mi alıkoyduk? Hayır! Siz zaten suçlu kimselerdiniz." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | dedi(ler) ki | قول |
2 | ellezine | kimseler | |
3 | stekberu | büyüklük taslayan(lar) | كبر |
4 | lillezine | kimselere | |
5 | stud'ifu | zayıf düşürülen(lere) | ضعف |
6 | enehnu | biz mi? | |
7 | sadednakum | engelledik | صدد |
8 | ani | -ten | |
9 | l-huda | hidayet- | هدي |
10 | bea'de | sonra | بعد |
11 | iz | ||
12 | ca'ekum | size geldikten | جيا |
13 | bel | hayır | |
14 | kuntum | siz kendiniz | كون |
15 | mucrimine | suç işliyordunuz | جرم |
Büyüklük taslayanlar, güçsüz durumda olanlara, "Size, doğru geldikten sonra sizi biz mi ondan çevirdik? Tam tersine, siz suç işliyordunuz" diye cevap verecekler.
Kibirlenenler zayıf bırakılanlara (kıyamet gününde) "Size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik? Aksine siz suç işliyordunuz!" diyeceklerdir.
Büyüklenenler, güçsüzleştirilen izleyicilerine, "Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi saptırdık? Hayır, suçlu olanlar sizdiniz" derler.
Büyüklük taslayanlar, mus'tezaflara*: "Size doğru yol gösterildiğinde, sizi o yoldan biz mi alıkoyduk? Hayır! Siz zaten suçlu kimselerdiniz."* dediler.
Büyüklük taslayanlar da etkisizleştirilmişlere şu cevabı verirler: "O doğruluk rehberi geldikten sonra sizi biz mi engelledik? Aslında siz, suça dalıp gitmiştiniz."
Büyüklük taslayanlar, güçsüz olanlara, şöyle derler: "Doğru yol size geldikten sonra, sizi, ondan biz mi alıkoyduk? Hayır, siz, suçluydunuz!"
Büyüklük taslayanlar mustaz'aflara "Ne! Ayağınıza kadar gelen hidayetten sizi Biz mi mahrum ettik yani? Asla! Siz zaten günahı hayat tarzı haline getirmiştiniz!" diye cevap verecekler.
Büyüklük taslayanları ise basit görülüp horlananlara şöyle derler: "Hidayet size geldikten sonra, sizi ondan biz mi geri çevirdik? Hayır, siz kendiniz günahkarlardınız!"
Büyüklük taslayanlar, za'fa uğratılan (müstaz'af)lara dediler ki: "Size hidayet geldikten sonra, sizi biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz (zaten) suçlu, günahkarlardınız."
Diğer taraftan büyüklük taslayanlar, zayıf düşürülenlere; "Ya, size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik? Hayır, siz kendiniz suçluydunuz!" diyecekler.
Küstahça böbürlenenler ise güçsüzlere: "Nasıl olur? Doğru yol size açıkça gösterildikten sonra biz mi sizi (zorla) ondan alıkoyduk? Hayır, suçlu olan sizdiniz!" diyeceklerdir.
Büyüklük taslayanlar, zayıf ve güçsüz görülenlere, "Size hidayet geldikten sonra, biz mi sizi ondan alıkoyduk? Hayır, suçlu olanlar sizlerdiniz" derler.
Diğer taraftan büyüklük taslıyanlar o zebun edilenlere şöyle demektedir: ya... Size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik, hayır siz kendiniz mücrimdiniz
Büyüklük taslayanlar da zayıf düşürülenlere dediler ki: "Size hidayet geldiği zaman sizi ondan biz mi engelledik? Hayır, zaten siz kendiniz suç işliyordunuz."
Büyüklük taslayanlar, zaafa uğratılan (müstezaf)lara dediler ki: "Size hidayet geldikten sonra, sizi biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz (zaten) suçlu, günahkarlardınız."
Büyüklük taslayanlar zaif sayılanlara: "Size hidayet geldikden sonra, biz mi sizi ondan çevirdik? Hayır, siz kendiniz suçlu idiniz" der (ler).
Büyüklük taslayanlar da güçsüz sayılanlara dediler ki: Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi ondan alıkoyduk? Bilakis siz, suçlular idiniz.
Büyüklük taslamış olanlar da; sömürülenlere: -Size, doğruluk rehberi geldikten sonra biz mi engel olduk? Hayır, siz zaten suçlular idiniz, derler.
Öte yandan dünyada iken kibirlenenler o zebun edilenlere, ezilenlere: "Size hidayet geldikten sonra, biz mi sizi ondan uzaklaştırdık. Bilakis, siz zaten suçlu kimselerdiniz!"
Kibirli önderleri de, kendilerine tabi olan zavallılara: "Size gelen hakikatten sizi biz mi alıkoyduk? Hayır, siz suçlusunuz!"
Büyüklenenler, güçsüzleştirilen izleyicilerine, 'Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi saptırdık? Hayır, suçlu olanlar sizdiniz,' derler.
Büyüklük taslayanlar, güçsüz bırakılmışlara: "Size doğru yol gösterildiğinde, sizi o yoldan biz mi alıkoyduk? Hayır! Siz zaten suçlu kimselerdiniz."* dediler.
Those who were mighty will say to those who were weak: "Did we turn you away from the guidance after it had come to you No, it was you who were criminal. "
Those who had waxed proud will say to those who were despised: “Did we turn you away from the guidance after it had come to you? Nay, you were lawbreakers.”
Those deemed great will say to those deemed weak, ‘Did we debar you from the guidance when it came to you? No, it is you who were evildoers. ’
The leaders will say to those who followed them, "Are we the ones who diverted you from the guidance after it came to you? No; it is you who were wicked."
Those who were mighty will say to those who were weak: "Did we turn you away from the guidance after it had come to you? No, it was you who were criminals."
Those who were mighty will say to those who were weak: "Did we turn you away from the guidance after it had come to you? No, it was you who were criminal."