Ataları uyarıldığı halde yine de gaflet içinde olan bir halkı uyarman için indirilmiştir.
Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir/Ataları uyarıldıkları halde gaflet içinde olan bir toplumu uyarman için indirilmiştir.
(5, 6) (Kur'an), ataları uyarılmış, (ancak gerçeklerden) habersizmiş gibi davranan bir toplumu uyarman için* çok güçlü, çok merhametli (Allah) tarafından indirilmiştir.
Ataları uyarılmadığından tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarman için...
Ataları uyarıldığı halde yine de gaflet içinde olan bir halkı uyarman için indirilmiştir.
Ataları uyarılmamış bir kavmi uyarman için indirilmiştir. Çünkü onlar bundan habersizdirler.
Ataları uyarılmadığı için, kendileri de aymazlık içinde olan bir toplumu uyarman için.
bu sayede ataları uyarılmamış, dolayısıyla haktan gafil kalmış bir topluluğu uyarabilesin.
Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.
Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).
Babaları uyarılmamış olup gaflet içinde olan bir topluluğu uyarasın (vehameti haber veresin) diye.
ataları uyarılmamış ve bu nedenle kendileri (doğru ile eğrinin ne olduğundan) habersiz kalmış bulunan insanları uyarasın diye (sana indirilmiş olanın) (sayesinde).
(5-6) Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
İnzar edesin, vehameti haber veresin diye bir kavme. Babalar inzar edilmedi de haberleri de yok gafiller
Babaları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik).
Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).
(Bunun) hikmeti de (yakın) ataları azab ile korkutulmamış, bu yüzden kendileri gaflet içinde kalmış olan bir kavmi (onunla) korkutmandır.
Babaları uyarılmadığından gaflet içinde kalmış bir kavmi uyarman için.
Ataları uyarılmadığı için gafil bir toplumu uyarman için.
(5-6) O, aziz ve rahimden indirilen bir tenzil olup, ataları uyarılmamış, haliyle, kendileri de gaflette giden, bir topluluğu uyarmak için gönderilmişsin.
Ataları uyarılmamış, bu yüzden (hakikatlerinden, Sünnetullah'tan) kozalı olarak yaşayan bir toplumu uyarman için.
Ataları uyarılmadığından tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarman için...
Ataları uyarılmamış ve bu nedenle habersiz bir halkı uyarman için indirilmiştir.
To warn a people whose fathers were not warned, for they are unaware.
That thou warn a people whose fathers were not warned; and they are heedless.
so that you may warn a people whose fathers were not warned and who are therefore unaware.
To warn people whose parents were never warned, and therefore, they are unaware.
To warn a people whose fathers were not warned, for they are unaware.
To warn a people whose fathers were not warned, for they are unaware.