Böylece onu bundan dolayı bağışladık. Onun yanımızda yüksek konumu ve iyi bir sığınağı vardır.
Biz de onu, verdiği bu hükümden dolayı bağışladık. Katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Biz de bu işte onu bağışlamıştık. Şüphesiz ki yanımızda onun için (özel) bir yakınlık ve güzel bir varış yeri vardır.
Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Böylece onu bundan dolayı bağışladık. Onun yanımızda yüksek konumu ve iyi bir sığınağı vardır.
Biz de onun hatasını bağışladık. Katımızda bize daha yakın olma ve mutlu son onun hakkıdır.
Böylece, Onu bağışladık. Kuşkusuz, katımızda, Onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.*
Ve Biz de bu (hatasını) bağışladık: elbet onu, Bizim katımıza yakınlık ve güzel bir son beklemektedir.
Biz de ondan o günahı affettik. Katımızdan onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek var.
Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.
Biz de bu hatasını kendisine bağışladık. Gerçekten ona, yanımızda bir yakınlık ve akibet (dönüş) güzelliği vardır.
Biz de bu (günahı)nı bağışladık, (öteki dünyada) o'nu Bizim yakınlığımız ve menzillerin en güzeli beklemektedir.
Biz de bunu ona bağışladık. Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır.
Biz de onu kendisine mağfiret buyurduk ve hakıkat ona ındimizde kat'i bir yakınlık ve bir akıbet güzelliği vardır
Biz de ondan bunu affettik. Yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.
Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri (meab) vardı.
Biz de onu saalih (bir zat olarak) intihab etdik. Nezdimizde onun muhakkak bir yakınlığı ve bir akıbet güzelliği vardır.
Bunun üzerine Biz de onu bağışladık. Onun için şüphesiz ki katımızda yüksek bir makam ve güzel bir sonuç vardır.
İşte böylece biz onu bağışlamıştık. Katımızda onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek hazırlamıştık.
Onun bu hatasını bağışladık. Muhakkak ki onun Bize yakınlığı ve güzel bir akıbeti vardır.
Bunun üzerine onu, Onun için mağfiret ettik.. . İndimizde Onun için yakınlık ve dönüşün güzeli var.
Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Böylece onu bundan dolayı bağışladık. Onun yanımızda yüksek konumu ve iyi bir sığınağı vardır.
So We forgave him in this matter. And for him with Us is a near position, and a beautiful abode.
So We forgave him that; and he has nearness to Us and a good journey’s end.
So We forgave him for that and he has nearness to Us and a good Homecoming.
We forgave him in this matter. We have granted him a position of honor with us, and a beautiful abode.
So We forgave him in this matter. And for him with Us is a near position, and a beautiful abode.
So We forgave him in this matter. For him with Us is a near position, and a beautiful abode.