De ki: "Ey halkım! Elinizden geleni yapın! Ben de bana düşeni yapacağım. Yakında anlayacaksınız!"
- De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapınız, doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap, kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!"
(39, 40) De ki: "Ey kavmim! Bulunduğunuz yerde (elinizden geleni) yapın! Şüphesiz ki ben de (görevimi) yapacağım!" Kendisini rezil edecek azabın kime geleceğini ve kalıcı bir azabın kime konacağını ileride bileceksiniz.*
De ki: "Ey halkım, bildiğinizi yapın, ben de yapacağım. İleride bileceksiniz:"
De ki: "Ey halkım! Elinizden geleni yapın! Ben de bana düşeni yapacağım. Yakında anlayacaksınız!"*
De ki "Ey halkım, kurulduğunuz makamlarda elinizden geleni yapın. Ben de elimden geleni yapacağım. Nasıl olsa yakında öğreneceksiniz;
De ki: "Ey toplumum! Elinizden geleni yapın; kuşkusuz, ben de yapacağım. Artık, yakında öğreneceksiniz!"
Uyar: "Ey kavmim! Siz kendinize yakışanı yapınız! Şunu iyi biliniz ki ben de (kendime yakışanı) yapmaktayım. Unutmayın ki, zamanı gelince onlar bilecekler
De ki: "Ey toplumum! Yapabildiğinizi yapın; ben de kendi işimi yapacağım. Yakında bileceksiniz,
De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın edin; elbette ben de yapıp ederim. Artık yakında öğreneceksiniz."
De ki: "Ey kavmim, haliniz üzere çalışın; şüphesiz ben de çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz:
De ki: "Ey (hakikati inkar eden) kavmim! Elinizden gelen her şeyi yapın, ben de (Allah yolunda) gayret göster(meye devam ed)eceğim; yakında göreceksiniz,
(39-40) De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!"
De ki: ey kavmim! haliniz üzere çalışın, her halde ben çalışıyorum, artık ileride bileceksiniz:
De ki: "Ey kavmim, durumunuza göre bildiğinizi yapın, ben de (bildiğimi) yapıyorum; yakında bileceksiniz;"
De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın edin; elbette ben de yapıp ederim. Artık yakında öğreneceksiniz."
De ki: "Ey kavmim, siz bulunduğunuz haal (ve minval) üzere çalışın. Şübhesiz ben çalışanım. Binaen'aleyh yakında bileceksiniz ki,
De ki: Ey kavmim; elinizden geleni yapın. Doğrusu ben de yapacağım. Ve yakında bileceksiniz.
De ki: -Ey halkım, bildiğiniz gibi yapın, ben de yapacağım, ilerde bileceksiniz.
(39-40) Hem de ki: "Ey halkım! Siz elinizden gelen fenalığı yapın, ama ben de işime devam edeceğim. Zelil ve rezil eden azabın dünyada kime geleceğini, ahirette ise devamlı azabın kimin başına ineceğini yakında öğrenirsiniz."
De ki: "Ey halkım! Anlayışınız kadarıyla elinizden geleni yapın; muhakkak ki ben de yapmaktayım.. . Yakında bileceksiniz. . . "
De ki, 'Ey halkım, bildiğinizi yapın, ben de yapacağım. İleride bileceksiniz:'
De ki: "Ey halkım! Elinizden geleni yapın! Ben de bana düşeni yapacağım. Yakında anlayacaksınız!"*
Say: "O my people, work according to your way, and I will work. You will come to know."
Say thou: “O my people: work according to your power — I am working; and you will come to know
Say: ‘My people, do as you think best; that is what I am doing. You will soon know
Say, "O my people, do your best and I will do my best; you will surely find out.
Say: "O my people, work according to your way, and I will work. You will come to know."
Say, "O my people, work according to your way, and I will work.