Zenginlik veren de O'dur, sınırlayan da.
Zengin eden de yoksul kılan da O'dur.
Zengin eden de yalnızca O'dur; kısarak veren de.
O'dur Zengin eden, yoksul yapan.
Zenginlik veren de O'dur, sınırlayan da.
İhtiyacınızı karşılayan da O'dur, sizi saygın hale getiren de.
Kuşkusuz, O, hem varlıklı yapan hem de yoksulluk verendir.*
Yine elbet zengin eden de O'dur, sınırlayan da O.
Hiç kuşkusuz, zenginlik veren de O'dur, nimete boğan da...
Doğrusu, muhtaç olmaktan O kurtardı ve sermaye verip hoşnut kıldı.
Doğrusu zengin eden, sermaye veren de O'dur.
isteklerden arındıran ve mülk sahibi kılan yalnız O'dur;
Şüphesiz O, başkalarına muhtaç olmaktan kurtardı ve varlık sahibi kıldı.
Hakıkat zengin eden, sermaye veren o
Zengin eden O'dur, bol verip memnun eden O.
Doğrusu, muhtaç olmaktan O kurtardı ve sermaye verip hoşnut kıldı.
Hakıykat şu (İnsanları) başkalarına muhtac olmakdan o kurtardı ve O, sermaye saahibi kıldı.
Doğrusu muhtaç olmaktan kurtaran da O'dur, sermaye sahibi kılan da.
Zengin kılan da O'dur. Kanaatkar eden de.
(45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O'na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O'na aittir. Müşriklerin taptığı Şi'ra yıldızının Rabbi de O'dur. Önceki Ad milletini yok eden de O'dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O'dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lut milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musibetler, neler kapladı neler!
Muhakkak ki "HU"dur, gani eden de fakir kılan da.
O'dur Zengin eden, yoksul yapan.
Zenginlik veren de O'dur, yetinen kılan da.
And He is the One who makes you rich or poor.
And that it is He who makes free from need and causes to possess,
that it is He Who enriches and Who satisfies;
He is the One who makes you rich or poor.
And He is the One who makes you rich or poor.
He is the One who makes you rich or poor.