De ki: "Öncekiler de sonrakiler de diriltilecekler."
- Şöyle diyorlardı: "Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?" De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de,belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir."
De ki: "Hem öncekiler (atalarınız) hem de sonrakiler,
De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de."
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de diriltilecekler."
Onlara şimdiden de ki "Evet, eskiler de sonrakiler de
De ki: "Kuşkusuz, hem öncekiler hem sonrakiler!"
De ki: "Şüphesiz hem öncekiler hem de sonrakiler,
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."
De ki: "Muhakkak. Öncekilerin ve sonrakilerin tümü,
De ki: "Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de
(49-50) De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."
De ki: Muhakkak bütün evvelin ve ahirin
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."
Söyle: "Şüphesiz hem evvelkiler, hem sonrakiler,
De ki: Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler,
De ki: -Öncekiler de sonrakiler de.
(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."
De ki: "Muhakkak ki evvelkiler de sonrakiler de,"
De ki, 'Öncekiler de, sonrakiler de.'
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de diriltilecekler."
Say: "The people of old and the later generations, "
Say thou: “The former peoples and the latter
Say: ‘The earlier and the later peoples will certainly all be gathered
Say, "The early generations and the later generations.
Say: "The people of old and the later generations,"
Say, "The people of old and the later generations,"