"Ben hanif olarak yüzümü göklere ve yere varlık özelliklerini koyana yönelttim; ben müşriklerden değilim."
"Ben, benliğimi tamamen gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben Ona ortak koşanlardan değilim!"
(İbrahim, kavmine şöyle demişti): "Ben hanîf* (Allah'ı birleyen) olarak yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan (Allah)a çevirdim* ve ben müşriklerden değilim."
Ben yüzümü tümüyle, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim.*
"Ben hanif* olarak yüzümü göklere ve yere varlık özelliklerini koyana yönelttim; ben müşriklerden değilim."
Ben yüzümü, doğrudan doğruya gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben müşriklerden (Allah'ı ikinci sıraya koyanlardan) değilim."
"Aslında, gerçeğe aykırı şeylerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeryüzünü yaratana çevirdim. Çünkü ben, ortaklar koşanlar arasında değilim!"
Artık ben, her türlü batıldan yüz çevirerek bütün varlığımla gökleri ve yeri yaratana yöneldim; ve ben O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranlardan değilim!
"Ben bir hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben."
"Gerçek şu ki, ben bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim."
"Ben, her dinden geçip yalnız hakka eğilerek yüzümü o gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim." dedi.
"Bakın, ben batıl olan her şeyden uzak durarak yüzümü gökleri ve yeri var eden Allaha çevirmekteyim; ve ben Ondan başkasına ilahlık yakıştıranlardan değilim!"
"Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim."
"Ben her dinden geçib sade hakka eğilerek yüzümü o Gökleri ve Yeri yaratmış olan fatıre döndüm ve ben müşriklerden değilim"
"Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O(na) ortak koşanlardan değilim!"
"Gerçek şu ki, ben hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana (fetara) çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim."
"Şübhesiz ki ben, bir müvahhid (Allahı bir tanıyıcı) olarak, yüzümü o gökleri ve yeri yaratmış olan Allaha yöneltelim. Ben müşriklerden değilim".
Doğrusu ben, gerçekten yüzümü bir muvahhid olarak gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, müşriklerden değilim.
Ben, hanif olarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Allah'a yönelttim. Ben, asla müşriklerden değilim, demişti.
(78-79) Daha sonra güneşi doğarken görünce (iddianıza göre) "Rabbim, her halde budur, bu hepsinden daha büyük!" Batıp kaybolunca da: "Ey halkım, ben sizin Allah'a şerik koştuğunuz şeylerden beriyim." "Ben batıl dinlerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Rabbülalemin'e yönelttim, ben asla sizin gibi müşrik değilim!" dedi.
"Muhakkak ki ben vechimi (bilincimi) hanif (tanrı objesiz) olarak, semalar ve arzın Fatır'ına (her şeyi yaratış amacına göre programlayarak Yaratan'a) yönelttim.. . Ben müşriklerden değilim!"
Ben yüzümü tümüyle, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim.
"Ben hanif* olarak yüzümü göklere ve yere varlık özelliklerini koyana yönelttim; ben müşriklerden değilim."
"I shall turn my face to the One who initiated the heavens and the Earth, in monotheism, and I am not of those who set up partners. "
“I have turned my face towards Him who created the heavens and the earth, inclining to truth; and I am not of the idolaters.”
I have turned my face to Him Who brought the heavens and earth into being, a pure natural believer. I am not one of the mushrikun.’
"I have devoted myself absolutely to the One who initiated the heavens and the earth; I will never be an idol worshiper."
"I shall turn my face to the One who initiated the heavens and the earth, in monotheism, and I am not of the polytheists."
"I shall turn my face to the One who created the heavens and the earth, as a monotheist, and I am not of those who set up partners."