Gök yarılır. İzin günü, o zayıftır artık.
Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır.
Gök yarılmış (olacak) ve o gün direncini kaybedecektir.
Gök yarılmıştır, parçalanmıştır.
Gök yarılır. İzin günü*, o zayıftır artık.
O gün gök çatlar ve açılır.
Gök, yarılarak parçalanmıştır. Artık, o gün, çökmeye yüz tutmuştur.
Ve gök parçalanmış olacak, zira o gün tüm direncini yitirmiş olacak.
Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır.
Gök yarılıp çatlamıştır; artık o gün, 'sarkmış/za'fa uğramıştır.'
Ve gök yarılmış, o da o gün sarkmıştır.
ve gök yarılıp parçalanacak -çünkü o Gün zayıf ve güçsüz düşecek-;
Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur.
Ve Sema yarılmış o da o gün sarkmıştır,
Gök yarılmıştır; o gün o, zayıf, sarkıktır.
Gök yarılıp çatlamıştır; artık o gün 'sarkmış/za'fa uğramıştır'.
Gök de yarılmış ve artık o, o gün za'fa düşmüşdür.
Gök de yarılmış ve o gün bitkin bir hale gelmiştir.
Gök paramparça olur, çünkü o gün zayıf ve güçsüz düşer..
O gün gök yarılır, parçalanır, iyice kuvvetten düşer.
O sema (benlik bilinci) yarılmıştır! O süreçte o, göçmüştür!
Gök yarılmıştır, parçalanmıştır.
Gök yarılır. İzin günü, o zayıftır artık.
And the heavens will be torn, and on that Day it will be flimsy.
And the sky be split asunder for it, that day, is frail,
and Heaven will be split apart, for that Day it will be very frail.
The heaven will crack, and fall apart.
And the sky will be torn, and on that Day it will be flimsy.
The heavens will be torn, and on that day it will be flimsy.