Mazeretlerini ileri sürse bile.
Her türlü özrünü sayıp dökse de.
(14, 15) (Birtakım) mazeretler ileri sürmeye kalkışacak olsaydı bile artık insan kendi kendinin şahididir.
Birtakım özürler ortaya atsa da...
Mazeretlerini ileri sürse bile.
Özürlerini sayıp dökse de bir şey değişmez.
Tüm özürlerini ortaya koysa bile.
türlü mazaretler ortaya koymuş olsa bile...
Dökse de ortaya tüm mazeretlerini.
Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
Mazeretlerini ortaya (sayıp) dökse de!
mazeretler bulup kendi (yaptıkları)nı gizlemeye çalışsa bile.
(14-15) Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
Dökse de ortaya ma'ziretlerini
Birtakım özürler ortaya atsa da.
Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
Velev ki o, (bütün) ma'ziretlerini (meydana) atmış olsun.
Ma'zeretlerini sayıp dökse de.
İsterse özür beyan etsin.
(14-15) Türlü türlü mazeretler öne sürse de, Artık insan, kendisi hakkında şahit olur.
Mazeretlerini öne sürse bile (bir şey değişmez)!
Birtakım özürler ortaya atsa da...
Mazeretlerini ileri sürse bile.
Even though he puts forth his excuses.
And were he to offer his excuses.
in spite of any excuses he might offer.
No excuses will be accepted.
Even though he puts forth his excuses.
Even though he puts forth his excuses.