Hayır! Aslında o insan, kendi aleyhine tanıktır.
Doğrusu insan, kendi öz benliğinin gözlemcisidir.
(14, 15) (Birtakım) mazeretler ileri sürmeye kalkışacak olsaydı bile artık insan kendi kendinin şahididir.
Doğrusu, insan kendi kendisine tanıktır.
Hayır! Aslında o insan, kendi aleyhine tanıktır.
Aslında insan, kendi aleyhine açık bir belgedir.
Hayır! İnsan, kendi benliğine tanıktır.
bilakis insan kendi benliğine şahit olacak;
Gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş keskin ve derin bir bakıştır;
Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
Doğrusu insan kendine karşı bir basirettir (kendisinin ne yaptığını gayet iyi bilir).
hayır, aslında insan, kendi aleyhine şahitlik yapacak,
(14-15) Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
Doğrusu insan kendine karşı bir basirettir
Doğrusu insan kendi nefsini görür,
Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
Daha doğrusu insan (bizzat) kendisine karşı bir şahiddir.
Daha doğrusu insan, kendi kendinin şahididir.
-Evet, insan kendini görecektir.
(14-15) Türlü türlü mazeretler öne sürse de, Artık insan, kendisi hakkında şahit olur.
İşte (gerçek şu ki) insan, kendi nefsini değerlendiricidir! ("OKU yaşam bilgini {kitabını}! Bilincin bu aşamada, yaptıklarının sonucunun ne olduğunu görmeye yeterlidir. " 17. İsra' Suresi: 14. ayetini hatırlayalım. A. H. )
Doğrusu, insan kendi kendisine tanıktır.
Hayır! Aslında o insan, kendi aleyhine tanıktır.
No, man will testify against himself.
The truth is, man is, against his soul, an eye-witness
In fact, man will be clear proof against himself
The human being will be his own judge.
Indeed, man will testify against himself.
Indeed, the human being will testify against himself.