Ve ayakları birbirine dolaşır.
- Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, "Kim tedavi edecektir?" dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.
(26, 27, 28, 29, 30) Doğrusu (can), köprücük kemiğine dayanıp "Tedavi edebilecek kimdir?" dendiğinde, bunun gerçek bir ayrılık olduğunu anlayıp bacak(lar) birbirine dolaştığında, işte o gün varılacak yer sadece Rabbinin huzuru olacaktır.
Bacakları birbirine dolaşmıştır.
Ve ayakları birbirine dolaşır.
ve ayakları birbirine dolaşır*.
Ayaklar birbirine dolaşır.
ayaklar birbirine dolaşmıştır:
Dolaşmıştır el ayak/kol bacak.
(Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
el, ayak, bacak bacağa dolaşmıştır.
ve ölüm sancıları ile örülmektedir:
(26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
Ve dolaşır el ayak, bacağa bacak
Ve bacak bacağa dolaşır.
(Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
Bacak da bacağa dolaşdı mı,
Bacak da bacağa dolaşır.
Bacaklarından can çekilmiş.
Bacağı bacağına dolaşır, ölüm acısıyla kıvranır.
Ayaklar dolanmıştır!
Bacakları birbirine dolaşmıştır.
Ve ayakları bir birine dolaşır.
And the leg is buckled around the other leg.
And leg is wound about leg.)
and one leg is entwined with the other:
Each leg will lay motionless next to the other leg.
And the leg is buckled around the other leg.
The leg is buckled around the other leg.