Surat astı ve yüz çevirdi.
- Kendisine ama geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun.
(1, 2) Görme engelli biri ona geldi diye yüzünü ekşitti ve arkasını döndü.*
Surat astı ve döndü;
Surat astı ve yüz çevirdi.
Yüzünü ekşittin ve sırtını döndün.
Yüzünü Buruşturdu ve başını çevirdi.
O (kibirli adam) surat astı ve sırtını dönüp uzaklaştı,
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
Surat astı ve yüz çevirdi;
Ekşidi (yüzünü ekşitti) ve döndü.
O, suratını astı ve uzaklaştı,
(1-2) Kendisine o ama geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
Ekşidi ve döndü
Surat astı ve döndü;
Surat astı ve yüz çevirdi;
Yüzünü ekşitib çevirdi,
Yüzünü asıp çevirdi,
(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
(1-2) Yanına görmeyen (ama) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.
Asıldı yüzü ve çevirdi yüzünü!
Surat astı ve döndü;
Surat astı ve yüz çevirdi.
He frowned and turned away.
He frowned and turned away
He frowned and turned away
He (Muhammad) frowned and turned away.
He frowned and turned away.
He frowned and turned away.