Ona en zoru kolaylaştıracağız.
- Ama cimrilik edip kendini ihtiyaçsız, yeterli gören ve güzeli yalanlayana da, zorluklara uğramasını kolaylaştırırız. Cehenneme yuvarlandığı zaman malı ona hiçbir yarar sağlamaz.
Ona da zor olanı (cehenneme gitmeyi) kolaylaştıracağız.
Onu da zora yöneltiriz.
Ona en zoru* kolaylaştıracağız.
Onu da en zora, kolayca ulaştırırız.
Onu, en zor olana kolayca iletiriz.
işte ona da, zorluk ve felaketin en dibine giden yolu kolaylaştırırız;
Biz onu, en zor olana sevk edeceğiz.
Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız.
onu da en zor olana hazırlayacağız.
onun için zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız:
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.
Onu da usraya (en zoruna) kolaylıyacağız
Ona da en güç (yolda gitmey)i kolaylaştırırız.
Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız.
biz de ona en güc olanı kolaylaşdırırız.
Biz de ona en güç olanı kolaylaştırırız.
Biz de ona zorluğu kolaylaştırırız.
(9-10) O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız.
Ona en zoru (hakikatten ve Sünnetullah'tan perdeli yaşamayı) kolaylaştırırız!
Onu da zora yöneltiriz.
Ona en zoru* kolaylaştıracağız.
We will make the difficult path for him.
We will ease him towards hardship,
We will pave his way to Difficulty.
We will direct him towards misery.
We will make for him the difficult path.
We will make the difficult path for him.