Onların sözleri ancak şuydu: "Ey Rabbimiz! Suçlarımızı ve yaptığımız taşkınlıkları bağışla, ayaklarımızı sabit kıl, gerçeği yalanlayan nankörlere karşı bize yardım et."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve ma | ve değildi | |
2 | kane | كون | |
3 | kavlehum | sözleri | قول |
4 | illa | başka | |
5 | en | ||
6 | kalu | demelerinden | قول |
7 | rabbena | Rabbimiz | ربب |
8 | gfir | bağışla | غفر |
9 | lena | bizim | |
10 | zunubena | günahlarımızı | ذنب |
11 | ve israfena | ve taşkınlığımızı | سرف |
12 | fi | ||
13 | emrina | işimizde | امر |
14 | ve sebbit | ve sağlam tut | ثبت |
15 | ekdamena | ayaklarımızı | قدم |
16 | vensurna | bize yardım eyle | نصر |
17 | ala | karşı | |
18 | l-kavmi | toplumuna | قوم |
19 | l-kafirine | kafirler | كفر |
Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: "Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla; ayaklarımızı sabit kıl; kafirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!"
Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: "Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla. Ayaklarımızı sabit tut! kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!"
Sözleri yalnızca şuydu: "Efendimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam tut ve inkarcı topluluğa karşı bize zafer ver."
Onların sözleri ancak şuydu: "Ey Rabbimiz! Suçlarımızı ve yaptığımız taşkınlıkları bağışla, ayaklarımızı sabit kıl, gerçeği yalanlayan nankörlere karşı bize yardım et."
Dedikleri sadece şuydu: "Rabbimiz (Sahibimiz)! Günahlarımızı ve davranışlarımızdaki aşırılıkları bağışla! Ayaklarımızı kaydırma! Şu kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!"
Yalnızca, şöyle dediler: "Efendimiz! Suçlarımızı ve edimlerimizdeki aşırılıkları bağışla, ayaklarımızı sağlamlaştır ve nankörlük eden topluma karşı bize yardım et!"
Onların söylediği yalnızca şuydu: "Rabbimiz! Günahlarımızı ve haddi aşan tavırlarımızı bağışla! Bizi sabit kadem kıl ve kafir topluma karşı bize yardım et!"
Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"
Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
Onların: "Ey Rabbimiz günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, savaş alanlarında ayaklarımızı iyi dire ve kafirlere karşı bizlere zafer ver!" demekten başka bir sözleri de yoktu.
Onların tek söyledikleri şuydu: "Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla! Adımlarımızı sağlamlaştır ve hakikati inkar edenlere karşı bize yardım et!"
Onların sözleri ancak, "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kafir topluma karşı bize yardım et" demekten ibaretti.
Başka bir söyledikleri de yoktu, sade: ya Rabbena bize günahlarımızı ve işimizde taşkınlıklarımızı mağfiret buyur, cihad meydanında ayaklarımızı iyi dire ve kafirlere karşı bizleri mansur kıl, diyorlardı
Sadece şöyle diyorlardı: "Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizde taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut, kafir topluma karşı bize yardım eyle!"
Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve buyruğumuzdaki / buyrultumuzdaki aşırılıklarımızı / ihmalimizi bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler kavmine karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
İşte onların sözü "Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı yarlığa. (Muharebede) ayaklarımızı iyice diret. Kafirler güruhuna karşı bize yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
Sadece: Ey Rabbımız, günahlarımızı ve işimizdeki israfımızı bize bağışla, sebatımızı artır; kafirler güruhuna karşı bize yardım et, diyorlardı.
Onların sözü: -Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılığımızı bağışla ayaklarımızı sabit kıl, kafir topluma karşı bize yardım et! demekten başka bir şey değildi.
Evet onların bu durumda dedikleri sadece şu oldu: "Ey bizim kerim Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kafirler güruhuna karşı bize yardım eyle!"
Onların söyledikleri şu idi: "Rabbimiz suçlarımızı ve yaptıklarımızdaki aşırılığı bağışla; bize metanet ve sebat ver; hakikati inkar edenlere karşı bize yardım et, zafer ver. "
Sözleri yalnızca şuydu: 'Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam tut ve inkarcı topluluğa karşı bize zafer ver.'
Onların sözleri ancak şuydu: "Ey Rabbimiz! Suçlarımızı ve yaptığımız taşkınlıkları bağışla, ayaklarımızı sabit kıl, gerçeği yalanlayan nankörlere karşı bize yardım et."
And they did not say except: "Our Lord, forgive us our sins and our shortcomings in our responsibility, and make firm our foothold, and grant us victory over the rejecting people. "
And their word was only that they said: “Our Lord: forgive Thou us our transgressions, and our excess in our affair, and make Thou firm our feet; and help Thou us against the people of the false claimers of guidance.”
All they said was, ‘Our Lord, forgive us our wrong actions and any excesses we went to in what we did and make our feet firm and help us against these kafir people. ’
Their only utterance was, "Our Lord, forgive us our sins, and our transgressions, strengthen our foothold, and grant us victory over the disbelievers."
And they did not say except: "Our Lord, forgive us our sins and our shortcomings in our responsibility, and make firm our foothold, and grant us victory over the rejecting people."
They said nothing but: "Our Lord, forgive us our sins and our shortcomings in our responsibility, and make firm our foothold, and grant us victory over the ingrates."