Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Hani! Biz, dağı gölgelik gibi üzerlerine kaldırmıştık da onlar da üzerlerine düşecek sanmışlardı. "Size verdiğimize sımsıkı sarılın, içindeki öğüdü tutun ki takva sahibi olabilesiniz."

وَاِذْ نَتَقْنَا الْجَبَلَ فَوْقَهُمْ كَاَنَّهُ ظُلَّةٌ وَظَنُّٓوا اَنَّهُ وَاقِعٌ بِهِمْۚ خُذُوا مَٓا اٰتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا ف۪يهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ۟
Ve iz netaknel cebele fevkahum ke ennehu zulletun ve zannu ennehu vakıun bihim, huzu ma ateynakum bi kuvvetin vezkuru ma fihi leallekum tettekun.
#kelimeanlamkök
1ve izhani
2neteknakaldırmıştıkنتق
3l-cebeledağıجبل
4fevkahumüzerlerineفوق
5keennehusanki gibi
6zulletunbir gölgeظلل
7ve zennuve sanmışlardıظنن
8ennehuonlar şüphesiz
9vakiunüstlerine düşecekوقع
10bihimonların
11huzututunاخذ
12maşeyi (Kitabı)
13ateynakumsize verdiğimاتي
14bikuvvetinkuvvetleقوي
15vezkuruve hatırlayınذكر
16maolanı
17fihiiçinde
18leallekumbelki
19tettekunekorunursunuzوقي
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Bir zamanlar, dağı İsrailoğulları'nın tepesine bir gölgelik gibi çekmiştik de onu üstlerine düşüyor sanmışlardı. "Size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutunuz ve içindekini hatırınızdan çıkarmayınız ki korunabilesiniz" dedik.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Hani üstlerine düşeceğini sandıkları (Sînâ) Dağı'nı onların üzerine gölge gibi kaldırmıştık. (Onlara) "Size verdiğimizi (Kitabı) kuvvetle alın (sıkıca tutunun) ve içinde olanı hatırlayın ki takvâlı olabilesiniz." (demiştik).

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: "Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün."

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Hani! Biz, dağı gölgelik gibi üzerlerine kaldırmıştık da onlar da üzerlerine düşecek sanmışlardı. "Size verdiğimize sımsıkı sarılın, içindeki öğüdü tutun ki takva sahibi olabilesiniz."

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Bir gün o dağı adeta bir gölgelik gibi üzerlerine kaldırdık; başlarına düşeceğini sandılar. "Size verdiğimizi(Tevrat'ı) sıkı tutun. İçindekilerini düşünün ki kendinizi koruyabilesiniz" dedik.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Dağı, bir gölgelik gibi onların üzerine kaldırdığımızda, üstlerine düşeceğini sanmışlardı. "Size verdiğimize sımsıkı sarılın ve içindekilerini aklınızda tutun; böylece, belki sorumluluk bilincine erişirsiniz!"

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Ve Biz (Sina) Dağı'nı bir gölgelik gibi tepelerine dikip, onların dağın üzerlerine yıkılacağını zannettikleri o zaman da (demiştik): "Size bahşettiğimiz vahye sımsıkı sarılın ve onun ilkelerini aklınızdan çıkarmayın ki, sorumluluğunuzu yerine getirmiş olasınız!"

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Bir zaman, dağı tepelerine bir gölgelik gibi çekmiştik de onu üstlerine düşüyor sanmışlardı. "Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın ki korunabilesiniz."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki:) "Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün, ki sakınasınız."

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Hani bir zamanlar Biz o dağı bir gölgelik gibi tepelerine çekmiştik de üzerlerine düşüyor zannetikleri bir sırada demiştik ki: "Size verdiğimiz Kitabı sıkıca tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın, umulur ki korunursunuz!"

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Ve Sina Dağını, adeta bir gölge gibi İsrailoğullarının tepesinde salladığımız ve onların da dağın üzerlerine yıkılacağını düşündükleri zaman (onlara dememiş miydik:) "Size bahşettiğimiz kitaba sıkıca sarılın ve onun içindekileri aklınızda iyi tutun, ki Allaha karşı sorumluluk bilincine erişesiniz"?

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara:) "Size verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız" demiştik.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Hem bir vakıt biz o dağı bir gölgelik gibi tepelerine çekmiştik de kendilerine düşüyor zannettikleri bir halde demiştik ki size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın gerektir ki korunursunuz

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Bir zaman da üzerlerine dağı, bir gölge gibi kaldırmıştık, üstlerine düşecek sanmışlardı: "Size verdiğim(Kitap)ı kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlay(ıp yap)ın ki (azabımızdan) korunasınız!" (demiştik).

  • Gültekin Onan

    Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik/kaldırmıştık. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki:) "Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün ki sakınasınız."

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Biz bir zaman dağı, sanki o bir gölgelik imiş gibi, çekib (İsrail oğullarının) üstlerine kaldırmışdık. Onlar hakıykaten bu, kendilerine düşecek sanmışlardı. (İşte o vakit): "Size verdiğimiz (kitab) ı kuvvetle (ciddiyetle, azm ile) tutun. Onda olanı düşünün. Taki (kötülükden) sakınmış olasınız" (demişdik).

  • İbni Kesir

    Hani, Biz dağı üzerlerine gölgelik gibi kaldırmıştık da, onlar tepelerine düşecek sanmışlardı. Size verdiğimizi kuvvetle tutun. Ve onda olanı düşünün ki; sakınasınız.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Dağı onların üzerine kaldırmıştık. Sanki o gölgelik gibiydi. Öyle ki başlarına düşeceğini zannettiler. Size verdiğimize kuvvetle sarılın. Onun içinde olanları aklınızda tutun ki korunabilesiniz!

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Hem bir vakit biz o dağı bir gölgelik gibi İsrailoğullarının başlarının üstüne kaldırmıştık da onlar, dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. O zaman demiştik ki: Size verdiğimiz bu kitab'a ciddiyetle sarılın ve içindeki gerçekleri düşünüp hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Allah'ı sayıp kötülüklerden sakınasınız.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Hani o dağı sanki bir gölgelik gibi üstlerinde yükseltip kaldırmıştık da, o üzerlerine düşüp, kendilerini helak edecek diye düşünmüşlerdi.. . "Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve onda olanı hatırlayıp düşünün ki korunabilesiniz. "

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: 'Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün.'

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Hani! Biz, dağı gölgelik gibi üzerlerine kaldırmıştık da onlar da üzerlerine düşecek sanmışlardı. "Size verdiğimize sımsıkı sarılın, içindeki öğüdü tutun ki takva sahibi olabilesiniz."

  • Progressive Muslims

    And We raised the mountain above them as if it were a cloud, and they thought it would fall on them: "Take what We have given you with strength and remember what is in it that you may be righteous. "

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And when We raised the mountain above them as if it were a canopy: — and they supposed it was to fall upon them — “Hold fast what We give you; and remember what is therein, that you might be in prudent fear.”

  • Aisha Bewley

    When We uprooted the mountain, lifting it above them like a canopy, and they thought it was about to fall on them: ‘Seize hold vigorously of what We have given you and remember what is in it, so that hopefully you will have taqwa. ’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    We raised the mountain above them like an umbrella, and they thought it was going to fall on them: "You shall uphold what we have given you, strongly, and remember the contents thereof, that you may be saved."

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And We raised the mountain above them as if it were a cloud, and they thought it would fall on them: "Take what We have given you with strength and remember what is in it that you may be righteous."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    When We raised the mountain above them as if it were a cloud, and they thought it would fall on them: "Take what We have given you with strength and remember what is in it that you may be aware."