Halkının büyüklük taslayan meleleri, içlerinden iman eden mustezaf'lara: "Siz, Salih'in, Rabb'i tarafından gönderilmiş olduğundan emin misiniz?" dediler. Onlar da: "Biz, onunla gönderilen her şeye iman edenlerdeniz." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | dediler | قول |
2 | l-meleu | ileri gelenler | ملا |
3 | ellezine | onlar ki | |
4 | stekberu | büyüklük taslıyorlar | كبر |
5 | min | -nden | |
6 | kavmihi | kavmi- | قوم |
7 | lillezine | kimseler | |
8 | stud'ifu | zayıf görülen | ضعف |
9 | limen | kimselere (karşı) | |
10 | amene | inanan | امن |
11 | minhum | içlerinden | |
12 | etea'lemune | siz biliyor musunuz? | علم |
13 | enne | gerçekten | |
14 | salihen | Salih'in | صلح |
15 | murselun | gönderildiğini | رسل |
16 | min | tarafından | |
17 | rabbihi | Rabbi | ربب |
18 | kalu | dediler | قول |
19 | inna | doğrusu biz | |
20 | bima | ||
21 | ursile | gönderilene | رسل |
22 | bihi | onunla | |
23 | mu'minune | inananlarız | امن |
Kavminin ileri gelenlerinden büyüklük taslayanlar, içlerinden zayıf gördükleri inananlara dediler ki: "Siz Salih'in, Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar da,"Şüphesiz biz onunla ne gönderilmişse ona inananlarız" dediler.
Kavminden kibirli yöneticiler zayıf düşürülmüşlere yani içlerinden iman edenlere "Siz Salih'in Rabbinden gönderilen bir (elçi) olduğunu (gerçekten) biliyor (buna inanıyor) musunuz?" diye sormuşlardı. Onlar da "Şüphesiz ki biz onunla gönderilen her şeye inanıyoruz." demişlerdi.
Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, aşağılayıp zulmettikleri iman edenlere, "Salih'in gerçekten Efendisi tarafından gönderilmiş olduğunu nereden biliyorsunuz" dediler. Onlar da: "Biz onun getirdiği mesajı onaylıyoruz" dediler.
Halkının büyüklük taslayan meleleri, içlerinden iman eden mustezaf'lara: "Siz, Salih'in, Rabb'i tarafından gönderilmiş olduğundan emin misiniz?" dediler. Onlar da: "Biz, onunla gönderilen her şeye iman edenlerdeniz." dediler.
Halkının kendini büyük gören önderleri, güçsüz saydıkları kişilere; onların inanmış olanlarına şöyle dediler: "Siz Salih'i, gerçekten Rabbi tarafından elçi olarak gönderilmiş biri mi sanıyorsunuz?" Dediler ki "Evet. Biz onunla gönderilmiş her şeye inanıp güveniriz."
Toplumu arasındaki büyüklük taslayanların ileri gelenleri, güçsüz bırakılmış inananlara, şöyle dediler: "Salih'in, Efendisinden gönderildiğine gerçekten güveniyor musunuz?" Dediler ki: "Aslında, Onunla gönderilene inanıyoruz!"
Toplumun güçsüzlere karşı büyüklük taslayan seçkinleri, ezilenler arasındaki inanan kimselere dediler ki: "Siz Salih'in Rabbi tarafından gönderildiğine inanıyor musunuz?" Onlar "Elbette" dediler, "biz onunla gönderilene de iman etmiş kişileriz!"
Toplumunun kibre saplanmış kodamanları, içlerinden inanıp da baskı altında tutularak ezilenlere şöyle dediler: "Siz Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar: "Onun aracılığıyla gönderilene gerçekten inanıyoruz." dediler.
Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), içlerinden iman edip de onlarca zayıf bırakılanlara (müstaz'aflara) dediler ki: "Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar: "Biz gerçekten onunla gönderilene inananlarız." dediler.
Kavminin içinde kibirlerine yediremeyen cumhur cemaat =ileri gelenler, hırpalanmakta olanlardan iman etmiş olanlara: "Siz, Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderilmiş olduğunu biliyor musunuz?" dediler. Onlar: "Doğrusu biz, onun gönderildiği şeye inanıyoruz!" dediler.
Güçsüz görülenlere karşı küstahça büyüklük taslayan toplumun ileri gelenleri inananlara: "Siz Salihin (gerçekten) Rabbinin katından gönderildiğinden emin misiniz?" dediler. Onlar da: "Elbette inanıyoruz onun getirdiği habere" diye cevap verdiler.
Kavminin büyüklük taslayan ileri gelenleri, küçük görülüp ezilen inanmışlara, "Siz, Salih'in, Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu (sahiden) biliyor musunuz?" dediler. Onlar da, "Biz şüphesiz onunla gönderilene inananlarız" dediler.
Kavmi içinden kibirlerine yediremiyen cumhur cemaat o hırpalanmakta olanlara, onlardan iyman eden kimselere, siz, dediler, Salihin hakıkaten rabbı tarafından gönderilmiş olduğunu biliyormusunuz? Biz, dediler: doğrusu onun gönderildiği şeye mü'minleriz
Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler, içlerinden zayıf görülen inananlara: "Siz, dediler, Salih'in, gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" (Onlar da): "(Evet), doğrusu biz onunla gönderilene inananlarız!" dediler.
Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (büyüklenenler), içlerinden inanıp da onlarca zayıf bırakılanlar (müstazaflara) dediler ki: "Salih'in gerçekten rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar: "Biz gerçekten onunla gönderilene inançlılarız / inançlı olanlarız" dediler.
Onun kavminden (iman etmeyi) kibirlerine yediremeyen ileri gelenleri de kendilerince hor görünenlere, onların içinden iman edenlere şöyle dedi (ler): "Siz, Saalihin gerçekden Rabbi katından gönderilmiş bir peygamber olduğunu biliyor musunuz"? Onlar da: "Biz, dediler, doğrusu onunla ne gönderildiyse ona iman edicileriz".
Onun kavminden büyüklük taslayan ileri gelenleri; kendilerine hor görünenlere içlerinden iman edenlere: Siz; Salih'in gerçekten Rabbı tarafından gönderilmiş olduğuna inanıyor musunuz? dediler. Onlar da dediler ki: Doğrusu biz, onunla gönderilene inanıyoruz.
O'nun kavminden büyüklük taslayan ileri gelenleri de, hor gördükleri halktan iman edenlere sordular: -Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu biliyor musunuz? Onlar da şöyle dediler: -Biz, Onunla gönderilenlere iman ediyoruz!
Kavminden büyüklük taslayanlar, içlerinden zayıf görünen müminlere alay yollu: "Siz, gerçekten Salih'in Rabbi tarafından size elçi olarak gönderildiğini biliyor musunuz?" dediler. Onlar da: "Elbette, biz onunla gönderilen her şeye inandık, iman ettik." diye cevap verdiler.
(Salih'in) halkı içindeki kendini beğenmiş ileri gelenleri, aralarında zayıf durumda bulunan iman edenlere: "Salih'in, Rabbinden irsal olmuş biri olduğuna iman ediyor musunuz?" dediler.. . (Onlar da): "Doğrusu biz onunla irsal olunana (sanki bize irsal olmuşçasına) iman edenleriz" dediler.
Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, aşağılayıp zulmettikleri inananlara, 'Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderilmiş olduğunu nereden biliyorsunuz,' dediler. Onlar da: 'Biz onun getirdiği mesaja inanıyoruz,' dediler.
Halkından ileri gelen müstekbirler, içlerinden iman eden mustazaf'lara: "Siz, Salih'in, Rabb'i tarafından gönderilmiş olduğundan emin misiniz?" dediler. Onlar da: "Biz, onunla gönderilen her şeye iman edenlerdeniz." dediler.
The leaders who were arrogant from among his people said to those who were weak and believed from amongst them: "How do you know that Saleh was sent from his Lord" They said: "We believe in what he has been sent with. "
Said the eminent ones who had waxed proud among his people to those they counted weak, to those who believed among them: “Know you that Ṣāliḥ is an emissary from his Lord?” They said: “We believe in that wherewith he has been sent.”
The ruling circle of those of his people who were arrogant said to those who were oppressed – those among them who had iman – ‘Do you know that Salih has been sent from his Lord?’ They said, ‘We have iman in what he has been sent with. ’
The arrogant leaders among his people said to the common people who believed, "How do you know that Saaleh is sent by his Lord?" They said, "The message he brought has made us believers."
The leaders who were arrogant from among his people said to those who were weak and believed from among them: "How do you know that Saleh was sent from his Lord?" They said: "It is in that which he has been sent that we believe."
The leaders who were arrogant from among his people said to those who had acknowledged among the powerless: "How do you know that Saleh was sent from his Lord?" They said, "We acknowledge the message he has been sent with."