Ne zaman onlara, "İnanan kimseler gibi inanın." dense, "Biz, hiç aklı ermeyenler gibi inanır mıyız?" derler. İyi bilin ki asıl aklı ermeyenler onlardır; fakat bunun ayırdında değiller.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | zaman | |
2 | kile | denildiği | قول |
3 | lehum | onlara | |
4 | aminu | iman edin | امن |
5 | kema | gibi | |
6 | amene | inandıkları | امن |
7 | n-nasu | insanların | نوس |
8 | kalu | derler | قول |
9 | enu'minu | inanır mıyız? | امن |
10 | kema | gibi | |
11 | amene | inandığı | امن |
12 | s-sufeha'u | beyinsizlerin | سفه |
13 | ela | iyi bilin ki | |
14 | innehum | doğrusu onlardır | |
15 | humu | onlar | |
16 | s-sufeha'u | asıl beyinsizler | سفه |
17 | velakin | fakat | |
18 | la | değildir | |
19 | yea'lemune | bilenlerden | علم |
Onlara, "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin!" dendiğinde, "Biz hiç beyinsizlerin iman ettikleri gibi iman eder miyiz!" derler. Biliniz ki, beyinsizler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler.
Onlara "(Şu) insanların iman ettiği gibi siz de iman edin." dendiği zaman "Biz hiç (o) beyinsizlerin iman ettiği gibi iman eder miyiz!" derler. Dikkat edin! Beyinsizler sadece kendileridir fakat (bunu bile) bilmezler.
Kendilerine, "Şu halkın gerçeği onayladığı gibi onaylayın" denildiğinde, "Beyinsizlerin onayladığı gibi mi onaylayacağız" derler. Gerçek beyinsizler onlardır; fakat bilmezler.
Ne zaman onlara*, "İnanan kimseler gibi inanın." dense, "Biz, hiç aklı ermeyenler gibi inanır mıyız?" derler. İyi bilin ki asıl aklı ermeyenler onlardır; fakat bunun ayırdında değiller.
Onlara: ‘Allah'a, diğer insanların güvendiği gibi güvenin." denince: "O akılsızların güvendiği gibi mi güveneceğiz?" derler. Dikkat edin, asıl akılsızlar onlardır ama bilmezler.
Üstelik "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın!" denildiğinde, şöyle derler: "Akılsızların inandığı gibi inanalım; öyle mi?" İyi bilin ki, gerçek akılsızlar onlardır; fakat bilmezler.
Kendilerine "Siz de insanların inandıkları gibi inanın!" denildiğinden, "Ya biz, ahmakların inandıkları gibi mi inanıyoruz?" dediler. Bakın! Onlar var ya onlar, gerçekten de ahmaktırlar; lakin bunun bile farkında değiller.
Onlara, "İnsanların inandığı gibi siz de inanın" dendiğinde, "Yani biz de kafası çalışmayan zavallılar gibi inanalım mı?" derler. Haberiniz olsun ki, kafası çalışmayan düşük seviyeliler onların ta kendileridir; fakat bilmiyorlar.
Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük akıllılar kendileridir; ama bilmezler.
Yine bunlara: "İnsanların inandıkları gibi inanın." dendiği zaman: "Biz de o budalaların inandıkları gibi mi inanalım?" derler. Doğrusu budala kendileridir, fakat bilmezler.
Onlara: "Diğer insanların inandığı gibi inanın!" denildiğinde, "(Şu) dar kafalıların inandığı gibi mi?" diye cevap verirler. Gerçekte onlardır dar kafalılar, ama bunu bilmezler.
Onlara, "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.
Yine bunlara nasın iman ettiği gibi iman edin denildiği zaman "ya biz o süfehanın iman ettikleri gibi mi iman ederiz?" derler, ha doğrusu süfeha kendileridir ve lakin bilmezler
Onlara: "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" dense, "O beyinsizlerin inandığı gibi inanır mıyız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsizler kendileridir; fakat bilmezler.
Kendilerine "insanların inandığı gibi inanın" denildiğinde, "biz beyinsizlerin (süfeha) inandığı gibi mi inanıyoruz?" derler. Gerçek beyinsizler onlardır fakat bilmezler.
Onlara "insanların (müslümanların) inandığı gibi inanın" denilince "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. Dikkat et ki (asıl) beyinsizler hiç şüphesiz kendileridir. Fakat bilmezler.
Onlara; insanların inandıkları gibi siz de inanın, denilince; o beyinsizlerin inandığı gibi mi biz de inanacağız? derler. Bilesin ki asıl beyinsizler onlardır da bunu bilmezler.
Onlara: -Siz de insanların inandığı gibi inanın! denilince: -Beyinsizlerin inandığı gibi mi inanalım? derler. Dikkat edin! Asıl beyinsizler kendileridir, fakat bilmezler.
Ne zaman onlara: "Şu güzel insanların iman ettiği gibi siz de iman edin." denilse "Yani o beyinsizlerin inandıkları gibi mi inanalım?" derler. Asıl beyinsizler kendileridir de farkında değiller.
Onlara, iman eden insanlar gibi iman edin, denildiğinde: "Süfeha (aklı sınırlı, düşünmeden yaşayanlar) gibi mi iman edelim" derler. Kesinlikle biline ki, esas süfeha (aklı sınırlı, düşünemeyenler) kendileridir ama bunu fark etmiyorlar, anlayamıyorlar!
Kendilerine, 'Şu halkın inandığı gibi inanın,' denildiğinde, 'Beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız,' derler. Gerçek beyinsizler onlardır; fakat bilmezler.
Ne zaman onlara, "İnanan kimseler gibi inanın." dense, "Biz, hiç aklı ermeyenler gibi inanır mıyız?" derler. İyi bilin ki, asıl aklı ermeyenler onlardır; fakat bunun bilincinde değiller.
And if they are told: "Believe, as the people have believed," they Say: "Shall we believe as the fools have believed" No, they are the fools but they do not know.
And when it is said to them: “Believe as mankind has believed,” they say: “Shall we believe as the foolish have believed?” In truth, it is they who are the foolish; but they know not.
When they are told, ‘Have iman in the way that the people have iman,’ they say, ‘What! Are we to have iman in the way that fools have iman?’ No indeed! They are the fools, but they do not know it.
When they are told, "Believe like the people who believed," they say, "Shall we believe like the fools who believed?" In fact, it is they who are fools, but they do not know.
And if they are told: "Believe, as the people have believed," they say: "Shall we believe like the foolish have believed?" No, they are the foolish but they do not know.
If they are told, "acknowledge as the people have acknowledged," they say, "Shall we acknowledge as the fools have acknowledged?" No, they are the fools but they do not know.