Gerçek, Rabb'inden gelendir. Sakın kuşku duyanlardan olma.
Hakikat Rabbindendir. O halde şüphelenenlerden olma.
Gerçek olan, Rabbinden (gelen)dir. Sakın şüphelenenlerden olma!
Bu, Efendinden gelen gerçektir; artık kuşkulanma.
Gerçek, Rabb'inden gelendir. Sakın kuşku duyanlardan olma.
Gerçek, senin Rabbinden gelendir. Sakın şüpheye düşenlerden olma!
Gerçek, Efendindendir. Artık, sakın kuşkuya düşenler arasında olma.
Hakikat Rabbinden gelendir; sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Gerçek, Rabb'inden gelir. O halde sakın kuşkuya düşenlerden olma.
Gerçek (hak) Rabbinden (gelen)dir. Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
O gerçek Rabbindendir. Artık sakın şüpheye düşenlerden olma!
Rablerinden gelen hakikati! O halde sen, şüphe edenlerden olma.
Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma!
O hak rabbından, artık şüpheye düşenlerden olma sakın
Gerçek, Rabbinden gelendir, artık kuşkulananlardan olma.
Gerçek (hak) rabbinden (gelen)dir. O halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Hak, Rabbindendir. O halde sakın şüphecilerden olma.
Hak, Rabbındandır. Öyleyse asla şüphecilerden olma!
Hak, Rabbindendir. Öyleyse şüpheye düşenlerden olma!
Hak ve gerçek olan, Rabbinden gelendir, bunda hiç tereddüdün olmasın.
HAK, Rabbindendir (beynini oluşturan Esma bileşiminin sonucudur). O halde sakın (bu gerçekten) şüpheye düşenlerden olma!
Bu, Rabbinden gelen gerçektir; artık kuşkulanma
Gerçek, Rabb'inden gelendir. Sakın kuşku duyanlardan olma.
The truth is from your Lord, so do not be one of those who doubt.
The truth is from thy Lord, so be thou not of those who doubt.
The truth is from your Lord, so on no account be among the doubters.
This is the truth from your Lord; do not harbor any doubt.
The truth is from your Lord, so do not be one of those who doubt.
The truth is from your Lord; so do not be one of those who doubt.