Şimdi onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir grup, Allah'ın kelamını dinleyip iyice anladıktan sonra, onu bile bile çarpıtırlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | efetetmeune | umuyor musunuz? | طمع |
2 | en | ki | |
3 | yu'minu | inanacaklar | امن |
4 | lekum | size | |
5 | vekad | oysa | |
6 | kane | vardı ki | كون |
7 | ferikun | bir grup | فرق |
8 | minhum | bunlardan | |
9 | yesmeune | işitirlerdi de | سمع |
10 | kelame | sözünü | كلم |
11 | llahi | Allah'ın | |
12 | summe | sonra | |
13 | yuharrifunehu | onu değiştirirlerdi | حرف |
14 | min | -ından | |
15 | bea'di | ard- | بعد |
16 | ma | ||
17 | akaluhu | düşünüp akıl erdirdikten | عقل |
18 | vehum | ve onlar | |
19 | yea'lemune | bildikleri halde | علم |
Artık onların, size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir zümre vardı ki, Allah'ın kelamını dinlerler ve kavrayıp anladıktan sonra, bile bile onda değişiklik yaparlardı.
Onların (kitap ehlinin) size inanacaklarını mı umuyorsunuz! Oysa onlardan bir grup, Allah'ın kelamını duyarlar da iyice anladıktan sonra bilerek onu tahrif ederler(di).
Onların sizi onaylayacaklarını mı umuyorsunuz? Halbuki onların bir kısmı, ALLAH'ın sözünü işitip kavradıktan sonra, bile bile çarpıtıp tahrif ederlerdi.
Şimdi onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir grup, Allah'ın kelamını dinleyip iyice anladıktan sonra, onu bile bile çarpıtırlar.
Şimdi bunların size inanıp güvenmelerini mi bekliyorsunuz? İçlerinden birtakımı, Allah'ın sözünü dinler, akıllarına da yatar, sonra onu başka tarafa çekerler. Bunu, bile bile yaparlar.
Onların, size inanacaklarını mı umut ediyorsunuz? Üstelik onların arasından bir küme, Allah'ın Sözünü duyduktan sonra, Onu anlamalarına karşın, bilerek değiştirirler.
Bütün bu olanlardan sonra siz, onların size inanmalarını mı bekliyorsunuz? Oysa onlardan bir çoğu Allah'ın kelamını işitip ne demek istediğini kavradıkları halde, bile bile tahrif ediyorlar.
Şimdi siz bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların içlerinden bir fırka vardı ki, Allah'ın kelamını dinliyorlar, sonra onu, kavramalarının ardından, bilip durdukları halde tahrif ediyorlardı.
Siz (müslümanlar,) onların size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü, Allah'ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı.
Şimdi bunların size iman edeceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir zümre vardır ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi.
Şimdi, onların tebliğ ettiğimiz şeye inanacaklarını bekliyor musunuz? Aksine, bir çoğu Allah'ın kelamını dinler ama onu anladıktan sonra bile bile çarpıtırlar.
Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, Allah'ın kelamını dinler, iyice anladıktan sonra, onu bile bile tahrif ederlerdi.
Şimdi bunların size iman edivereceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir fırka vardı ki Allahın kelamını işitirlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi
Şimdi (ey mü'minler) siz, bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Oysa bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra, bile bile onu değiştirirlerdi.
Onların size inanacaklarını (güveneceklerini) umuyor musunuz? Oysa onların bir bölümü / zümresi (feriykun) Tanrı'nın sözünü (kelam) işitip (yesmeune) aklettikten sonra, bile bile / bilerek (yalemun) onu değiştirirlerdi (yuharrifunehu).
Artık (ey mü'minler) onların (Yahudilerin) size inanacaklarını umar mısınız? Halbuki onlardan (hahamlık eden) bir zümre vardır ki Allanın kelamını (Tevratı) dinlerlerdi de akılları aldıkdan sonra onlar bunu bile bile tahrif (ve tağyir) ederlerdi.
Onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan öyle bir zümre vardı ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları yattıktan sonra, bile bile bunu değiştirirlerdi.
Size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa onlardan bir grup vardı ki Allah'ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra, bile bile onu bozarlardı.
Nasıl olur onların size güvenmelerini beklersiniz ki onlardan bir zümre vardı ki Allah'ın kelamını işitip akılları aldıktan sonra, bile bile onu tahrif eder, değiştirirlerdi.
Şimdi siz ey iman edenler, (genetik geçmişi bu olan Yahudilerin) size inanmalarını mı ümit ediyorsunuz? Oysa onların bir kısmı vardı ki, kelamullahı (Musa'yı) dinler, dediklerini anlar, sonra da bile bile tahrif ederlerdi (değiştirirler başka anlamlara çevirirlerdi).
Onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Halbuki onların bir kısmı, ALLAH'ın sözünü işitip kavradıktan sonra, bile bile onu değiştirirlerdi.
Şimdi onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir grup, Allah'ın kelamını dinleyip iyice anladıktan sonra, onu bile bile çarpıtırlar.
Did you expect that they would believe with you, when a group of them had heard God's words then altered them knowingly after having understood
Do you hope that they will believe you? And a faction among them had heard the word of God, then twisted it after they had understood it, when they knew.
Do you really hope they will follow you in iman when a group of them heard Allah’s Word and then, after grasping it, knowingly distorted it?
Do you expect them to believe as you do, when some of them used to hear the word of GOD, then distort it, with full understanding thereof, and deliberately?
Did you expect that they would believe with you, when a group of them had heard the words of God then altered them knowingly after having understood?
Did you expect that they would acknowledge for you, when a group of them had heard God's words then altered them knowingly after what they had reasoned?