Hani onlar, onun başında oturmuşlardı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | iz | hani | |
2 | hum | onlar | |
3 | aleyha | onun başında | |
4 | kuudun | oturmuşlardı | قعد |
-Onlar da o ateş çukurunun etrafında oturmuş, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
(6, 7) Hani onlar o (ateşli çukur)un başında oturmuş, müminlere yaptıkları (işkenceyi) seyrediyorlardı.*
Başında oturmuşlar,
Hani onlar, onun başında oturmuşlardı.
Onlar ateşin çevresinde oturur,
Onun çevresinde oturmuşlardı.
O zaman onlar ateşin üstüne oturmuşlardır;
Onlar onun başında oturmuşlardı.
Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.
O zaman ki, çevresinde oturmuşlardı.
Hani, onlar (keyifle) o (ateşi) seyretmişlerdi,
(6-7) O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
O vakıt ki üzerine oturmuştular
Onlar, o (ateş hendeği)nin başında oturmuşlardı.
Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.
O zaman onlar (o ateşin) etrafında oturucu idiler.
Hani onlar, onun çevresinde oturmuşlardı.
Kenarında oturmuşlar.
(6-7) Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.
Hani onlar ateş çevresinde oturanlardı.
Başında oturmuşlar,
Hani onlar, onun başında oturmuşlardı.
They will be placed in it.
When they sit over it
when they were seated right beside it
Then sat around it.
Which they then sat around.
Then they sat around it.