Mü'minlere yaptıklarını izliyorlardı.
-Onlar da o ateş çukurunun etrafında oturmuş, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
(6, 7) Hani onlar o (ateşli çukur)un başında oturmuş, müminlere yaptıkları (işkenceyi) seyrediyorlardı.
Ve iman edenlere yaptıkları işkenceyi seyrediyorlar.
Mü'minlere yaptıklarını izliyorlardı.
Müminlere yaptıklarını seyrederlerdi.
Ve inananlara yaptıklarını seyrediyorlardı.
zira mü'minlere yaptıkları kendi başlarına gelmiştir.
Ve hepsi, müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Müminlere yaptıklarını bizzat seyrediyorlardı.
müminlere ne yaptıklarının bilincinde olarak;
(6-7) O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Mü'minlere yaptıklarına karşı şahid de oluyorlardı
Ve onlar, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Ve inançlılara yaptıklarını seyrediyorlardı.
Onlar (Allaha) iman edenlere yapacakları (işkenceler) hususunda (hükümdarları nezdinde) şahidlik edeceklerdi.
Mü'minlere yaptıklarını seyretmekteydiler.
Müminlere yaptıklarını seyretmekteler.
(6-7) Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.
Onlar, iman edenlere yaptıkları şeylere şahittiler!
Ve inananlara yaptıkları işkenceyi seyrediyorlar.
İnananlara yaptıkları işkenceyi izliyorlardı.
And they were witness to what they did to the believers.
And are, of what they do with the believers, witnesses.
witnessing what they did to the muminun.
To watch the burning of the believers.
And they were witness to what they did to the believers.
They were witness to what they did to those who acknowledge.