De ki: "Uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabb'im onun için uzun bir süre mi belirlemiştir, bilmiyorum."
De ki: "Uyarıldığınız azap yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir, bilmiyorum."
De ki: "Size vadedilen (gün) yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, onu ben bilemem."
De ki: "Size söz verilen yakın mıdır yoksa Efendim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir bilmiyorum."
De ki: "Uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabb'im onun için uzun bir süre mi belirlemiştir, bilmiyorum."
De ki "Tehdit edildiğiniz şey yakında mı olacak yoksa Rabbim onun için bir süre mi belirlemiş; ben onu bilemem."
De ki: "Size sözü verilen, yakın mı; yoksa benim Efendim, ona uzun bir süre mi belirlemiştir; bilmiyorum!"
De ki: "Keşke bilseydim tehdit edildiğiniz azap yakın mı, yoksa Rabbim onu bir müddet daha erteledi mi?
De ki: "Bilmiyorum, size vaat edilen şey yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır?"
De ki: "Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?"
De ki: "Ben dirayetle bilmem, o size vadolunan yakın mı, yoksa Rabbim onun için bir uzun süre mi koyar?"
De ki: "Önceden uyarıldığınız bu (akibet)in yakın olup olmadığını yahut Rabbimin onun için uzun bir vade koyup koymadığını bilemem".
De ki: "Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem."
De ki: Dirayet ile bilmem, yakın mı o size va'dolunan? Yoksa Rabbım onun için bir uzun gaye mi yapar?
De ki: "Size söylenen şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır, bilmem."
De ki: "Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa rabbim onun için (uzun) bir müddet mi koymuştur?"
De ki (Habibim): "Tehdid edilegeldiğiniz (azab) ın yakın mı, yoksa Rabbimin ona uzun bir müddet mi' ta'yin etmiş olduğunu ben bilmem".
De ki: Size vaadedilen yakın mıdır, yoksa Rabbım onu uzun süreli mi kılmıştır bilemiyorum.
De ki: -Size vaat edilen yakın mı yoksa Rabbim onu uzak mı kıldı bilmiyorum.
Ey Resulüm! De ki: "O sizin tehdit edildiğiniz azap yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi belirler, kesin bilmiyorum."
De ki: "Vadolunduğunuz yakın mıdır, yoksa Rabbim uzun bir süre mi tanımıştır, bilmiyorum. "
De ki, 'Size söz verilen yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir bilmiyorum.'
De ki: "Uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabb'im onun için uzun bir süre mi belirlemiştir, bilmiyorum."
Say: "I do not know if what you are promised is near, or if my Lord will make it distant. "
Say thou: “I know not whether that which you are promised is near, or my Lord will make for it a span.”
Say: ‘I do not know whether what you are promised is close or whether my Lord will appoint a longer time before it. ’
Say, "I do not know if what is promised to you will happen soon, or if my Lord will delay it for awhile."
Say: "I do not know if what you are promised is near, or if my Lord will make it distant."
Say, "I do not know if what you are promised is near, or if my Lord will make it distant."