Gerçekten de onlar sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Cinler sizin sandığınız gibi Allah'ın hiçbir kimseyi peygamber olarak göndermeyeceğini sanıyorlardı.
Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın kimseyi (elçi) olarak göndermeyeceğini sanmışlardı.
"Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, ALLAH'ın hiçbir kimseyi göndermeyeceğini sanıyorlardı."
Gerçekten de onlar sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın artık kimseyi elçi göndermeyeceğini sanmışlar.
"Aslında, onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın kimseyi göndermeyeceğini sanıyorlardı!"*
Öyle ki o sapık insanlar, tıpkı sizin sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi elçi göndermeyeceğini sanmışlardı.
"Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi asla diriltmeyeceğini/peygamber göndermeyeceğini sanmışlardı."
"Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Doğrusu onlar sizin sandığınız gibi sanmışlardı ki, Allah hiçbir kimseyi asla peygamber göndermeyecek.
O kadar ki, sizin (vaktiyle) düşündüğünüz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi (yeniden) asla (elçi olarak) göndermeyeceğini düşünmeye başladılar.
"Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Ve doğrusu onlar sizin zann ettiğiniz gibi zann etmişlerdi ki: Allah ebeda hiçbir kimseyi ba's etmiyecek.
Onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.
"Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Tanrı'nın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."
"Hakıykaten onlar da, sizin zannetdiğiniz gibi, Allahın hiçbir kimseyi kat'iyyen diriltemeyeceğini sanmışlar".
Doğrusu onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın yeniden kimseyi diriltemeyeceğini sandılar.
Sizin zannettiğiniz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltemeyeceğini sanmışlardı.
(1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur'an'ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur'an dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah'ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.
"Muhakkak ki onlar (insanlar), sizin gibi düşünüp, Allah'ın hiçbir kimseyi asla ba's etmeyeceğini, zannetmişler!" (Bu ayet cinlerin de yaşadıkları beden boyutu itibarıyla 'Ölüm - kıyamet' aşaması sonrasına insanlar gibi vakıf olmadıklarını göstermektedir. A. H. )
'Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, ALLAH'ın hiç bir kimseyi göndermeyeceğini sanıyorlardı.'
Gerçekten de onlar sizin inandığınız şekilde, Allah'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğine inanmışlardı.
"And they thought as you thought, that God would not send anyone. "
“And that: ‘They thought, as you thought, that God would never raise up anyone.’
They thought – as you also think – that Allah would never raise up anyone.
" 'They thought, just like you thought, that GOD would not send another (messenger).
"And they thought as you thought, that God would not send anyone."
"They thought as you thought, that God would not send anyone."