Seni şaşırmış bulup, doğru yolu göstermedi mi?
Şaşkın halde bulup da yol göstermedi mi?
Şaşkınken seni bulup doğru yola ulaştırmıştı.*
Seni yolunu şaşırmış olarak bulup doğruya iletmedik mi?*
Seni şaşırmış bulup, doğru yolu göstermedi mi?
Seni şaşkın* görüp yol gösterdi.
Şaşırmış olarak bulup, doğru yola eriştirmedi mi?
Yine O seni yolunu kaybetmiş bulup doğru yola yöneltmişti.
Seni şaşırmış olarak bulup da kılavuzluğunu üstlenmedi mi?
Ve seni yol bilmez iken, doğru yola yöneltip iletmedi mi?
Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
Ve yolunu kaybetmiş görüp seni doğru yola ulaştırmadı mı?
Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi?
ve seni yol bilmez iken yola koymadı mı?
Seni şaşırmış bulup yola iletmedi mi?
Ve seni yol bilmez iken, doğru yola yöneltip iletmedi mi?
Seni (çocukluğunda) gaaib olmuş bulub da yolunu doğrultmadı mı?
Seni şaşırmış bulup da doğru yola eriştirmedi mi?
Seni dalalette bulup, doğru yolu göstermedi mi?
Seni dinin hükümlerinden habersiz bulup seçerek dosdoğru yola koymadı mı?
Seni dall (Zati hakikatini bilmeyen) bulup da hakikate erdirmedi mi?
Seni bir sapık olarak bulup doğruya iletmedik mi?
Seni şaşırmış bulup, doğru yolu göstermedi mi?
And He found you lost, and He guided you
And find thee astray, and guide,
Did He not find you wandering and guide you?
He found you astray, and guided you.
And He found you lost, and He guided you?
He found you lost, and He guided you?