"Allah'ın kullarını bana verin. Ben sizin için güvenilir bir resulüm."
- Andolsun, biz onlardan önce de, Firavun'un toplumunu imtihan etmiştik. Onlara da değerli bir peygamber gelmiş ve şöyle demişti: "Ey Allah'ın kulları! Çağrıma uyarak bana karşı görevinizi yerine getiriniz. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."
(Musa şöyle demişti:) "Allah'ın kullarını bana verin! Şüphesiz ki ben size (gönderilen) güvenilir elçiyim.
"Ey ALLAH'ın kulları, bana kulak verin. Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."
"Allah'ın kullarını bana verin. Ben sizin için güvenilir bir resulüm."
"Allah'ın kullarını bana teslim edin. Ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.
"Allah'ın kullarını benimle gönderin! Aslında, ben, sizin için, güvenilir bir elçiyim!"
ve (demişti) ki: "Bana gelin ey Allah'ın kulları! Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
Şöyle sesleniyordu: "Ey Allah'ın kulları, bana gelin! Çünkü ben sizin için güvenilir bir resulüm."
"Allah'ın kullarını bana teslim edin; gerçekten ben, sizin için güvenilir bir elçiyim" (demişti).
Allah'ın kullarını bana teslim edin; çünkü ben size (gönderilen) güvenilir bir peygamberim.
"Bana teslim olun, ey Allah'ın kulları! Ben size (gönderilen) bir elçiyim, güvene layık (bir elçi)!" demişti.
O, şöyle demişti: "Allah'ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim."
Şöyle diye: Allahın kullarını bana teslim edin, çünkü ben size emin bir Resulüm
"Allah'ın kullarını bana teslim edin; çünkü ben sizin için güvenilir bir elçiyim."
"Tanrı'nın kullarını bana teslim edin; gerçekten ben sizin için güvenilir (emiyn) bir elçiyim" (demişti).
"Bana Allahın kullarını teslim edin. Çünkü ben size (gönderilmiş) emin bir peygamberim" diye.
Allah'ın kullarını bana teslim edin. Doğrusu ben, size gönderilmiş emin bir peygamberim.
Allah'ın kullarını bana bırakın, ben güvenilir bir peygamberim, demişti.
(17-18) Biz onlardan önce Firavun'un halkını da imtihan ettik, onlara da pek değerli bir resul gelip demişti ki: "Ey Allah'ın kulları, benim hakkımı verin, yani tebliğimi dinleyin; çünkü ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.
"Allah'ın kullarını bana teslim edin.. . Muhakkak ki ben güvenilir Rasulüm. . . " (dedi).
'Ey ALLAH'ın kulları, bana kulak verin. Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.'
"Allah'ın kullarını bana verin. Ben sizin için güvenilir bir rasulüm."
"Restore to me the servants of God. I am a trustworthy messenger to you."
“Deliver up to me the servants of God; I am to you a trustworthy messenger.”
‘Hand over to me the slaves of Allah. I am a trustworthy Messenger to you.’
Proclaiming: "Listen to me, servants of GOD. I am an honest messenger to you."
"Restore to me the servants of God. I am a trustworthy messenger to you."
"Restore to me the servants of God. I am a trustworthy messenger to you."