O en büyük dehşet, onları kaygılandırmayacak. Ve melekler, "İşte bu, size söz verilen gününüzdür." diye onları karşılayacaklar.
En büyük dehşet bile onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini, "Size söz verilen gün, işte bugündür" diye karşılarlar.
En büyük dehşet bile onları hüzünlendirmeyecektir.* Melekler kendilerini şöyle karşılayacaktır: "İşte bu, size vadedilmiş olan (mutlu) gününüzdür."*
O en büyük korku onları üzmez. Kendilerini melekler, "İşte bu, size söz verilen gününüzdür!" diye karşılar.
O en büyük dehşet, onları kaygılandırmayacak. Ve melekler, "İşte bu, size söz verilen gününüzdür." diye onları karşılayacaklar.
O en büyük korku bile onları üzmeyecek: onları Melekler karşılayarak "İşte size söz verilen gün bugündür" diyeceklerdir.
En büyük korku onları kaygılandırmaz. Ve melekler, onları, şöyle karşılar: "İşte bu, size sözü verilen gününüzdür!"
Onları, (kıyamete mahsus) o benzeri görülmemiş dehşetli panik dahi tasalandırmayacak; zira melekler kendilerini "Bu, işte size vaad edilen o (mutlu) gündür!" diye karşılayacaklar.
O en büyük korku onları tasalandırmaz. Melekler onları şöyle karşılarlar: "Bu size o vaat edilen gününüzdür!"
Onları, o en büyük korku hüzne kaptırmaz ve: "İşte bu sizin gününüzdür, size va'dedilmişti" diye melekler onları karşılayacaklardır.
O büyük korku bunları mahzun etmeyecek ve bunları melekler şöyle karşılayacaklar: "İşte bu size va'dedilen gününüzdür."
(Kıyamet Günü'nün uyandıracağı) o benzeri olmayan büyük korku bile onları kaygılandırmayacak; çünkü melekler böylelerini "Size söz verilen (mutlu) Gün işte bu Gün'dür!" sözleriyle karşılayacaklar.
En büyük korku bile onları tasalandırmaz ve melekler onları, "İşte bu, size vaad edilen (mutlu) gününüzdür" diyerek karşılarlar.
O fezeı ekber bunları mahzun etmiyecek ve bunları Melekler şöyle karşılayacaklar: bu işte sizin o gününüz ki va'dolunuyordunuz
O en büyük korku, onları asla tasalandırmaz. Melekler onları şöyle karşılar: "İşte bu, size va'dedilen gününüzdür!"
Onları, o en büyük korku hüzne kaptırmaz ve: "İşte bu sizin gününüzdür, size vaadedilmişti" diye melekler onları karşılayacaklardır.
O en büyük korku bunları asla tasaya düşürmez. Bunları melekler karşılayarak: "Bu, size (dünyada) va'd olunan (mutlu) gününüzdür" (diye cennet kapıları önünde tebrik ederler).
O en büyük korku bile onları tasalandırmaz. Melekler onları: Size söz verilen gün, işte bu gündür, diye karşılarlar.
O en büyük korku bile onları üzmez. Melekler onları: -Size söz verilen gün, işte bu gündür, diyerek karşılarlar.
O en büyük dehşet (Sura ikinci üfleyiş) dahi onları tasalandırmaz. Melekler onları: "İşte size vad olunan gün bugündür!" diye karşılarlar.
O en büyük korku (ölüm kavramı kalktığı için) onları üzmez ve melekler onları karşılar: "İşte bu vadolunduğunuz sizin gününüzdür. "
O en büyük korku onları üzmez. Kendilerini melekler, 'İşte bu, size söz verilen gününüzdür!,' diye karşılar.
O en büyük dehşet, onları kaygılandırmayacak. Ve melekler, "İşte bu, size söz verilen gününüzdür." diye onları karşılayacaklar.
The great horror will not sadden them, and the Angels will receive them: "This is your Day which you have been promised. "
The greatest terror will not grieve them, and the angels will receive them: — “This is your day which you were promised” —
The greatest terror will not upset them and the angels will welcome them: ‘This is your Day, the one that you were promised. ’
The great horror will not worry them, and the angels will receive them joyfully: "This is your day, that has been promised to you."
The great horror will not sadden them, and the angels will receive them: "This is your Day which you have been promised."
The great horror will not sadden them, and the controllers will receive them: "This is your day which you have been promised."