Fakat o insan; Rabb'i ne zaman onu sınamak için ikramda bulunsa ve ona nimet verse, "Rabb'im bana ikram etti." der.
İnsana gelince, Rabbi kendisini imtihan edip ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde, "Rabbim bana cömert davrandı" der.
İnsana gelince, Rabbi kendisini imtihan edip ona ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti." der.
Efendisi, sınamak için insana bolca verip sevindirdiği zaman, "Efendim bana cömert davrandı" der.
Fakat o insan; Rabb'i ne zaman onu sınamak için ikramda bulunsa ve ona nimet verse, "Rabb'im bana ikram etti." der.
İnsan bu… Rabbi onu yıpratıcı bir imtihana sokar, ikram eder ve nimet verirse der ki: ‘Rabbim bana verdi; bana!..'
İnsan öyledir; Efendisi eliaçık davranır ve nimetlerle onu sınarsa; "Efendim, bana eliaçık davrandı!" der.
Ve insana gelince... Ne zaman Rabbi onu (varlıkla) sınayıp ona ikram edecek ve nimetlere gark edecek olsa, hemen (Allah'ın kendisini desteklediğini düşünerek) "Rabbim bana ikram etti" der;
İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: "Rabbim bana ikramda bulundu!" der.
Fakat insan; ne zaman Rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: "Rabbim bana ikram etti" der.
Ama insan, Rabbi onu her ne zaman imtihan edip de kendisine ikramda bulunur, nimetler verirse: "Rabbim bana ikram etti." der.
İnsana gelince, ne zaman Rabbin onu, cömertliğiyle ve hoşnut olacağı bir hayat bağışlamakla denese, "Rabbim, bana karşı (ne kadar) cömertmiş!" der;
İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, "Rabbim bana ikram etti" der.
Amma insan, her ne zaman rabbı onu imtihan edip de ona ikram eyler, ona ni'metler verirse, o vakıt rabbım bana ikram etti der
Fakat insan öyledir; Rabbi ne zaman kendisini sınayıp ona ikramda bulunur, ona ni'met verirse: "Rabbim bana ikram etti" der.
Fakat insan; ne zaman rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: "Rabbim bana ikram etti" der.
Amma insan, ne zaman Rabbi onu imtihaan edib de kendisine (lütf-ü) kerem (iyle muaamele) eder, ona ni'metler verirse "Rabbim beni şerefli kıldı" der!
Ama insan; Rabbı kendisini deneyip kerem eder ve nimet verirse: Rabbım beni şerefli kıldı, der.
İşte insan, onu Rabbi imtihan ettiği zaman, ona ikramda bulunup, nimetlendirince: -Rabbim bana ikramda bulundu der.
Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere gark edince o: "Rabbim hakkım olan ikramı yaptı." der.
Ama insana gelince, Rabbi onu denemek için ikram edip, onu nimetlendirirse: "Rabbim bana ikram etti, üstün kıldı" der (şımarır)!
Rabbi, sınamak için insana bolca verip sevindirdiği zaman, 'Rabbim bana cömert davrandı,' der.
Fakat insan; Rabb'i ne zaman onu sınamak için ikramda bulunsa ve ona nimet verse, "Rabb'im bana ikram etti." der.
As for man, if his Lord tests him and grants him much, then he says: "My Lord has blessed me!"
And as for man, when his Lord tries him, and honours him, and favours him, he says: “My Lord has honoured me.”
As for man, when his Lord tests him by honouring him and favouring him, he says, ‘My Lord has honoured me!’
When the human being is tested by his Lord, through blessings and joy, he says, "My Lord is generous towards me."
As for man, if his Lord tests him and grants him much, then he says: "My Lord has blessed me!"
As for man, if his Lord tests him and grants him much, then he says: "My Lord has blessed me!"