Elçiler: "Hayır! Biz sana hakkında kuşku duyulan azabın haberini getirdik;"
Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi getirdik."
(63, 64) (Melekler) "Doğrusu biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (helak haberini) getirdik. Sana gerçeği getirdik. Doğrusu biz doğru söyleyenleriz." demişlerdi.
Dediler ki: "Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik."
Elçiler: "Hayır! Biz sana hakkında kuşku duyulan azabın haberini getirdik;"
Dediler ki "Hayır, sana bunların inanmak istemedikleri şeyi getirdik.
Dediler ki: "Hayır, onların kuşku duydukları şey için sana geldik!"
Dediler ki: "Hayır, aksine biz sana onların kendisi hakkında kuşku içerisinde bocalayıp durdukları şeyi getirdik,
Dediler: "Gerçek şu ki biz, günahkarların, hakkında kuşku edip durdukları şeyi sana getirdik."
"Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
Onlar: "Hayır, biz sana onların şüphe edip durduklarını getirdik.
Onlar da: "Evet, fakat biz sana, (kötülükten yana olanların) şüphe edip durdukları şey(i duyurmak) için geldik" diye cevap verdiler,
Dediler ki: "Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik."
Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik
Dediler ki: "Doğrusu, biz onların, hakkında şüphe ettikleri((tanrı azabı)nı sana getirdik,"
"Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
Onlar da: "Hayır, dediler, biz sana onların, hakkında şek etmekde oldukları şey'i (azabı) getirdik".
Onlar da: Biz, sana sadece onların şüphe edip durdukları azabı getirdik.
-Biz sana hakkında şüphe ettiklerini (azabı) getirdik.
(63-65) "Yok" dediler, "Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz. Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin."
Dediler ki: "Bilakis, biz sana onların şüpheli oldukları bir konuda (yaptıklarının sonucu azap) getirdik. "
Dediler ki: ' Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik.'
Elçiler: "Hayır! Biz sana hakkında kuşku duyulan azabın haberini getirdik;"
They said: "Alas, we have come to you with that which they are doubting. "
They said: “The truth is, we bring thee that concerning which they doubted.
They said, ‘We have come to you with what they had doubts about.
They said, "We bring to you what they have been doubting.
They said: "Alas, we have come to you with that which they are doubting."
They said, "Alas, we have come to you with what they are in doubt."