"Eğer doğru söylüyorsan, bize melekleri getir de görelim!"
"Doğru sözlülerden isen, bize melekleri getirsene!"
(6, 7) (Müşrikler) "Ey kendisine zikr (Kur'an) indirildiğini (sanan) kişi! Sen şüphesiz ki cinlenmişsin. (Peygamberlik iddianda) doğru söyleyenlerdensen bize melekleri getirsene!"
"Doğru sözlü isen bize melekleri getirsene."
"Eğer doğru söylüyorsan, bize melekleri getir de görelim!"
Söylediğin doğruysa bize melekleri getirsene?"
"Bize melekleri getirmeliydin, öyle değil mi; eğer doğruyu söylüyorsan?"
"Eğer doğru söylüyor idiysen, bize meleklerle gelseydin ya!" (diye de eklediler).
"Hadi getirsene bize o melekleri, eğer doğru sözlülerdensen!"
"Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?"
Eğer doğru söyleyenlerden isen, getirsene o melekleri bize!" dediler.
"Doğru sözlü biriysen, bize melekleri getirsene!"
"Eğer doğru söyleyenlerden isen bize melekleri getirsene!"
Getirsena o Melaikeyi sadıklardan isen!
"Eğer doğrulardansan, bize melekleri getirsene!"
"Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?"
"(Da'vanda) doğru söyleyenlerdendin de bize melekleri getirmeli değil miydin"?
Doğru söyleyenlerden isen; bize, melekleri getirmeli değil misin?
Eğer doğru söylüyorsan, bize melekleri getirmeli değil miydin?
(6-7) O kafirler, alay ederek: "Ey o kendisine kitap indirilmiş olan" dediler; "mutlaka sen bir delisin! Eğer iddianda tutarlı isen, ne diye bize o melekleri getirip göstermiyorsun?"
"Eğer doğru sözlü isen, bize meleklerle gelmeliydin?"
'Doğru sözlü isen bize melekleri getirsene.'
"Eğer doğru söylüyorsan, bize melekleri getir de görelim!"
"Why not bring us the Angels if you are of the truthful ones"
“Why bringest thou not the angels to us, if thou be of the truthful?”
Why do you not bring angels to us if you are telling the truth?’
"Why do you not bring down the angels, if you are truthful?"
"Why not bring us the angels if you are of the truthful ones?"
"Why not bring us the controllers if you are of the truthful ones?"