Ant olsun ki Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanladı.
Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.
Yemin olsun ki Hicr halkı da elçileri yalanlamıştı.
Mağara Halkı da elçileri yalanladı.
Ant olsun ki Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanladı.
Hicr ahalisi de gelen elçileri yalancı saymışlardı.
Gerçek şu ki, Hicr Yoldaşları da gönderilenleri yalanlamıştı.
Doğrusu Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanlamıştı.
Yemin olsun, Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanladı.
Andolsun, Hicr halkı da gönderilen(elçi)leri yalanlamışlardı.
Gerçekten Hicr halkı da peygamberleri yalanladılar
Ve (benzer biçimde), Hicr halkı da (Bizim) gönderdiklerimizi yalanlamaya kalkıştılar:
Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.
Hakikaten eshabı hıcir dahi Peygamberleri tekzib ettiler
Andolsun Hicr halkı (Semud kavmi) de peygamberleri yalanladılar.
Andolsun, Hicr halkı da gönderilen(elçi)leri yalanlamışlardı.
Andolsun ki ashaab-ı Hicr de peygamberleri tekzib etmişlerdir.
Andolsun ki Hicr ahalisi de peygamberlerini yalanlamışlardı.
Hicr halkı da elçileri yalanlamışlardı.
Hicr halkı da peygamberleri yalancı saydı.
Gerçek ki, Ashab-ı Hicr (Semud halkı) da Rasulleri yalanladı.
Hicr halkı da elçileri yalanladı.
Ant olsun ki Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanladı.
And the dwellers of the cavern disbelieved the messengers.
And the companions of the rocky tract denied the emissaries.
The people of al-Hijr denied the Messengers.
The people of Al-Hijr disbelieved the messengers.
Andthe dwellers of the enclosure disbelieved the messengers.
The dwellers of the cavern rejected the messengers.