Ant olsun ki sen bugünün geleceğinden gaflet içindeydin. İşte senden perdeyi kaldırdık. Artık bugün gerçeği bütün açıklığıyla görüyorsun.
"Andolsun, sen bunu görmezden gelmiştin. Derhal senin perdeni kaldıracağız. Bugün senin gözün çok keskindir" denecektir.
(Sorgulanan kişiye) "Şüphesiz ki sen bundan gafletteydin; (kıyamet günü) biz senin gaflet perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir!" (denecektir).
Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir.
Ant olsun ki sen bugünün geleceğinden gaflet içindeydin. İşte senden perdeyi kaldırdık. Artık bugün gerçeği bütün açıklığıyla görüyorsun.
(Ona denir ki:) "Bunu hesaba katmıyordun; perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir."
"Gerçek şu ki, bundan aymazlık içindeydin. İşte, üzerindeki perdeni kaldırdık. Artık bugün, gözün daha keskindir!"
"Doğrusu sen" (denilir), "buna karşı gaflet içindeydin; işte, artık senin perdeni önünden kaldırdık: şimdi gözün daha bir keskindir."
Yemin olsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün gözün keskin mi keskin.
"Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün keskindir."
Andolsun ki, sen bundan bir gaflet içindeydin, şimdi senden perdeni açtık. Artık bugün gözün keskindir.
(ve ona,) "Sen," (denilecek,) "bu (Hesap Günü)nü umursamıyordun, ama şimdi Biz senin (gözündeki) perdeni kaldırdık, bakışın bugün artık daha keskindir!"
(Ona) "Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir" (denir.)
Celalim hakkı için (denir) sen bundan bir gaflette idin. Şimdi senden perdeni açtık, artık bu gün gözün keskindir,
(Allah ona): "Andolsun, sen bundan gaflet içinde idin. Biz sen(in gözün)den perdeni açtık; bugün artık gözün keskindir" (dedi).
"Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin. İşte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün keskindir."
Andolsun ki sen (dünyada) bundan gafletde idin. İşte senden perdeni kaldırıb açdık. Bugün gözün (ne kadar) keskindir!
Andolsun ki; sen, bundan gaflette idin. İşte senin perdeni kaldırdık. Bugün artık görüşün keskindir.
-Sen, bundan gafil idin. Gözünden perdeyi kaldırdık. Artık bugün görüşün keskindir.
Allah ona buyurur: "Sen bundan gaflet içindeydin. İşte gözünün önünden perdeyi kaldırdık, şimdi artık gözün pek keskindir!"
"Andolsun bundan gaflet içinde (kozanda yaşıyor) idin.. . Senden perdeni kaldırdık! Bugün artık görme kuvven pek keskindir!" (denilir).
Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir.
Ant olsun ki sen bugünün geleceğinden gaflet içindeydin. İşte senden perdeyi kaldırdık. Artık bugün gerçeği bütün açıklığıyla görüyorsun.
"You were heedless of this, so now We have removed your veil, and your sight today is iron!"
“Thou wast in heedlessness of this; and We have removed from thee thy veil, and sharp is thy sight this day!”
‘You were heedless of this so We have stripped you of your covering and today your sight is sharp. ’
You used to be oblivious to this. We now remove your veil; today, your vision is (as strong as) steel.
"You were heedless of this, so now We have removed your veil, and your sight today is iron!"
"You were heedless of this, so now We have removed your veil, and your sight today is iron/sharp!"