Yakında hortumunun üzerine damga basacağız.
Yakında onun burnunu damgalayacağız.
(Buna karşılık), ileride onun burnunu sürteceğiz.
Onun burnunu işaretleyeceğiz.
Yakında hortumunun üzerine damga basacağız.*
Böylelerinin burnunu sürteceğiz.
Yakında, burnunu sürteceğiz onun.
Onun burnuna (zillet) damgasını çıkmaz bir biçimde vuracağız.
Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz.
Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
Yakında Biz onu o hortumunun üzerinden damgalayacağız
(Bunun için) Biz onu, yakasını kurtaramayacağı bir zillet ile damgalayacağız!
Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.
Haberiniz olsun ki biz onlara bela vermişizdir.
Biz onu burnunun üzerine damga vurup işaretleyeceğiz.
Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
Biz yakında onun hortumunun üstüne damga basacağız!
Biz, onun burnunu yakında yere sürteceğiz.
Yakında onun burnunu yere sürteceğiz.
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
Yakında burnundan damgalayacağız onu (görmezden gelemeyecek)!
Onun burnunu işaretliyeceğiz.
Yakında hortumunun üzerine damga basacağız.*
We will mark him on the path.
We will brand him on the snout.
We will brand him on the snout!
We will mark his face.
We will mark him on the path.
We will mark him on the path.