"Sakın ha! Bugün aranıza hiçbir ihtiyaç sahibi girmesin."
- Yola çıktılar, birbirlerine gizlice şöyle diyorlardı: "Bugün tarlada, yanınıza hiçbir yoksulun girmesine müsaade etmeyiniz!"
(23, 24) (Bahçe sahipleri "Keşke) bugün yanınıza sokulmak üzere bahçeye hiçbir yoksul girmese!" (dileğiyle) fısıldaşarak yürüyorlardı.
"Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin."
"Sakın ha! Bugün aranıza hiçbir ihtiyaç sahibi girmesin."
"Bu gün hiç bir yoksul, yanınıza kesinlikle sokulmamalı!"
"Bugün, hiçbir yoksul oraya girerek yanınıza sakın sokulmasın!"
"Bugün hiçbir yoksulun yanınıza sokulmaması gerekiyor!"
"Hey! Bugün oraya bir yoksul girip yanınıza gelmesin!"
"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın! diyorlardı.
"Bugün hiçbir yoksul, bahçeye girip (siz habersizken) yanınıza (sokulmayacak)!"
(23-24) Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular.
Sakın bu gün aranıza bir miskin sokulmasın diyorlardı
"Sakın, bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye.
"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
"Sakın bugün karşınıza hiçbir yoksul (çıkıb) oraya girmesin" diye.
Sakın bugün hiç bir yoksul çıkmasın karşınıza ve oraya girmesin, diye.
-Sakın bugün hiçbir yoksul oraya girmesin, diyerek..
(23-24) Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: "Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkan vermeyin!"
"Sakın bugün hiçbir yoksul ona (bahçeye) girip yanınıza gelmesin!" (diye).
'Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin.'
"Sakın ha! Bugün aranıza hiçbir ihtiyaç sahibi girmesin.
That from today, none of them would ever be poor.
“No needy one will enter it this day against your will.”
‘Do not let any poor man into it today while you are there. ’
That from then on, none of them would be poor.
That from today, none of them would ever be poor.
"Let not a poor person come to your presence today."