Şehrin diğer tarafından bir adam koşarak geldi. "Ey Musa! Meleler senin öldürülmen konusunda görüşme yapıyorlar. Derhal kaybol. Seni iyiliğin için uyarıyorum." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve ca'e | ve geldi | جيا |
2 | raculun | bir adam | رجل |
3 | min | ||
4 | eksa | öbür ucundan | قصو |
5 | l-medineti | şehrin | مدن |
6 | yes'aa | koşarak | سعي |
7 | kale | dedi | قول |
8 | ya musa | Musa | |
9 | inne | şüphesiz ki | |
10 | l-melee | ileri gelenler | ملا |
11 | ye'temirune | aralarında konuşuyorlar | امر |
12 | bike | seni | |
13 | liyektuluke | seni öldürmek için | قتل |
14 | fehruc | sen çık (git) | خرج |
15 | inni | elbette ben | |
16 | leke | sana | |
17 | mine | -den(im) | |
18 | n-nasihine | öğüt verenler- | نصح |
Şehrin en ileri gelenlerinden biri koşarak geldi ve "Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş! Doğrusu ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.
Şehrin ileri gelenlerinden bir adam koşarak gelmiş ve "Ey Musa! Şüphesiz ki yöneticiler (toplantı hâlinde) seni öldürmek için hakkında karar veriyorlar. Hemen (buradan) çık! Şüphesiz ki ben senin için samimi davrananlardanım!" demişti.
Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, "Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim" dedi.
Şehrin diğer tarafından bir adam koşarak geldi. "Ey Musa! Meleler senin öldürülmen konusunda görüşme yapıyorlar. Derhal kaybol. Seni iyiliğin için uyarıyorum." dedi.
Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi ve "Musa! Üst düzeydekiler aralarında seni öldürmeyi tartışıyorlar, hemen çek git; ben senin iyiliğini isteyen biriyim."
Ve kentin en uzaktaki yerinden, bir adam koşarak geldi: "Ey Musa!" dedi; "Aslında, ileri gelenler, seni öldürmek için görüşüyorlar. Artık, hemen çık git! Kuşkusuz, senin iyiliğini istiyorum!"
İşte bu sırada kentin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "Soylular seni öldürmek için hakkında görüşme yapıyorlar, derhal (burayı) terk et! Ve şunu da unutma ki, ben senin iyiliğini isteyen biriyim."
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi: "Ey Musa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim."
Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."
Şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve: "Ey Musa, haberin olsun, ileri gelenler seni öldürmek için hakkında görüşme yapıyorlar; hemen çık git, ben senin iyiliğini isteyenlerdenim." dedi.
Tam o sırada şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "(Ülkenin) ileri gelenleri seni öldürmek üzere hakkında görüşüyorlar; hemen çık git; şüphesiz ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"
Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık. Şüphesiz ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.
Şehrin öte başından bir adam da koşarak geldi: Musa dedi: haberin olsun hey'et, seni öldürmek için hakkında emri müzakere ediyorlar, hemen çık! Ben cidden senin hayırhahlarındanım
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey Musa, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar. Sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."
Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler seni öldürmeyi buyuruyorlar, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."
Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. "Musa, dedi, (şehrin) öne gelenler (i) seni öldürmek için (toplandılar), hakkında müzakere ediyorlar. Hemen (buradan) çık (git). Şübhesiz ki ben senin hayırhaahlarındanım".
Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi ve dedi ki: Ey Musa; ileri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen çık git, doğrusu ben, sana öğüt verenlerdenim.
Şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi: -Ey Musa! dedi. İleri gelenler seni öldürmek için görüşme yapıyorlar. Hemen çık git! Ben, senin iyiliğini isteyenlerdenim.
Derken, şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve dedi ki:"Ne yapıyorsun Musa? Yetkililer idam istemi ile senin hakkında karar vermek üzere toplantı halindeler. Beni dinlersen derhal şehri terk et! Ben, hakikaten senin iyiliğini isteyen biriyim!"
Şehrin uzak ucundan bir adam koşarak geldi.. . Dedi ki: "Ey Musa! Şehrin ileri gelenleri, senin öldürülmen konusunu tartışıyorlar. . . Kaç buradan. . . Şüphesiz sana öğüt verenlerdenim. "
Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, 'Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim,' dedi.
Şehrin diğer tarafından bir adam koşarak geldi. "Ey Musa! İleri gelenler senin öldürülmen konusunda görüşme yapıyorlar. Derhal kaybol. Seni iyiliğin için uyarıyorum." dedi.
And a man came running from the far side of the city, saying: "O Moses, the commanders are plotting to kill you, so leave immediately. I am giving you good advice."
And a man came running from the furthest part of the city: — he said: “O Moses: the eminent ones are taking counsel against thee, to kill thee. So leave thou. I am to thee a sincere counsellor.”
A man came running from the furthest part of the city, saying, ‘Musa, the Council are conspiring to kill you, so leave! I am someone who brings you good advice. ’
A man came running from the other side of the city, saying, "O Moses, the people are plotting to kill you. You better leave immediately. I am giving you good advice."
And a man came running from the farthest part of the city, saying: "O Moses, the commanders are plotting to kill you, so leave immediately. I am giving you good advice."
A man came running from the far side of the city, saying: "O Moses, the commanders are plotting to kill you, so leave immediately. I am giving you good advice."