Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki onları duymamış, sanki kulakları sağırmış gibi, küstahça umursamazlıktan gelir. Öyleyse onu, çok acı veren bir azaptan haberdar et.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ve zaman | |
2 | tutla | okunduğu | تلو |
3 | aleyhi | ona | |
4 | ayatuna | ayetlerimiz | ايي |
5 | vella | sırtını döner | ولي |
6 | mustekbiran | büyüklük taslayarak | كبر |
7 | keen | sanki | |
8 | lem | ||
9 | yesmea'ha | onları hiç işitmemiş | سمع |
10 | keenne | sanki | |
11 | fi | ||
12 | uzuneyhi | kulaklarında | اذن |
13 | vekran | ağırlık varmış | وقر |
14 | febeşşirhu | ona müjdele | بشر |
15 | biazabin | bir azabı | عذب |
16 | elimin | acıklı | الم |
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki bunları işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi kibirlenerek yüz çevirirler. Sen de ona acıklı bir azabı müjdele!
Ona ayetlerimiz tilavet edildiği (okunup aktarıldığı) zaman, sanki bunları duymamış, sanki kulaklarında (s)ağırlık varmış gibi kibirlenerek yüz çevirir. Onu, elem verici bir azapla müjdele!
Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman, sanki onu hiç işitmemiş gibi, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklenerek ardını döner. Ona acıklı azabı müjdele!
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki onları duymamış, sanki kulakları sağırmış gibi, küstahça umursamazlıktan gelir. Öyleyse onu, çok acı veren bir azaptan haberdar et.
Ona ayetlerimiz okunduğunda büyüklenir, sanki hiç duymamış, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi sırt çevirir. Ona acıklı bir azap müjdesi ver.
Üstelik ayetlerimiz ona okunduğunda, sözde duymuyormuş gibi, sözde kulaklarında ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak döner. Artık, acı dolu bir cezayı ona bildir.
Böyle birine ayetlerimiz okunduğu zaman sanki kulaklarında kurşun varmış gibi hiç aldırmadan serkeşçe yüz çevirir: İşte böylesini can yakıcı bir azap ile müjdele.
Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula.
Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir. Artık sen ona acı bir azap ile müjde ver.
Karşısında ayetlerimiz okunduğu zaman da sanki onları işitmemiş, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış gibi kibirlenerek ensesini döner. Sen de onu acı bir azap ile müjdele!
Böyle birine mesajlarımız aktarıldığında, sanki kulaklarında bir sağırlık varmış da onları hiç duymamış gibi, küstahça yüz çevirir: işte ona (öteki dünyada) acıklı azabı haber ver!
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele.
Karşısında ayetlerimiz okunduğu vakıt da kibirlenerek ensesini döner, sanki onları işitmemiş, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış, sen de onu elim bir azab ile müjdele
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki onları hiç işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak döner. Ona acı bir azabı müjdele.
Ona ayetlerimiz okunduğunda sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir. Artık sen ona acı bir azap ile müjde ver.
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki bunları işitmemiş, sanki iki kulağında bir sağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir, işte onu çok acıklı bir azab ile müjdele!
Ayetlerimiz ona okunduğu zaman; kulaklarında ağırlık var da işitmiyormuş gibi büyüklük taslayarak sırt çevirir. İşte ona çok acıklı bir azabı müjdele.
Ayetlerimiz ona okunduğu zaman, sanki işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklenerek yüzçevirir. Ona acı bir azap müjdele.
Kendisine ayetlerimiz okunduğunda, sanki onları işiten kendisi değilmiş gibi, sanki kulaklarında ağırlıklar varmış gibi, son derece kibirli olarak sırtını dönüp uzaklaşır. Onlara gayet acı bir azap verileceğini müjdele!
Ona işaretlerimiz bildirildiğinde, sanki onları işitmemiş, sanki iki kulağında ağır işitme varmış gibi (duymazlıktan gelerek), benlikle yüz çevirir.. . Onu feci bir azapla müjdele!
Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman, sanki onu hiç işitmemiş gibi, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklenerek ardını döner.
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki onları duymamış, sanki kulakları sağırmış gibi, küstahça umursamazlıktan gelir. Öyleyse onu, çok acı veren bir azaptan haberdar et.
And when Our revelations are recited to him, he turns away arrogantly as if he did not hear them, as if there is a deafness in his ears. So announce to him a painful retribution.
And when Our proofs are recited to him he turns away, waxing proud, as if he heard them not, as if there were in his ears deafness; so give thou him tidings of a painful punishment.
When Our Signs are recited to such a person, he turns away arrogantly as if he had not heard, as if there was a great weight in his ears. So give him news of a painful punishment.
And when our revelations are recited to the one of them, he turns away in arrogance as if he never heard them, as if his ears are deaf. Promise him a painful retribution.
And when Our revelations are recited to him, he turns away arrogantly as if he did not hear them, as if there is a deafness in his ears. So announce to him a painful retribution.
When Our signs are recited to him, he turns away arrogantly as if he did not hear them, as if there is deafness in his ears. So announce to him a painful retribution.