"Bu, rivayetle gelen bir büyüden başka bir şey değil." dedi.
- Sonra baktı. Sonra yüzünü ekşitti ve suratını astı. Sonra arkasını döndü ve kibirlendi. Şöyle dedi: "Bu, sadece öncekilerden nakledilen bir büyüdür. Bu yalnızca bir insan sözüdür."
"Bu (Kur'an), geçmişten nakledilen bir büyüden başka bir şey değildir." dedi.
"Bu" dedi, "etkileyici bir büyüden başka bir şey değil."
"Bu, rivayetle gelen bir büyüden başka bir şey değil." dedi.
Arkasından şöyle dedi: "Bu olsa olsa etkilenilen bir büyü olur!"
Sonunda, şöyle dedi: "Aslında, yalnızca söylentilerle gelen büyüleyici bir söz bu!"
Nihayet şöyle dedi: "Bu sadece geçmişten miras kalan bir büyüdür,
Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil."
Böylece: "Bu, yalnızca 'aktarılarak öğrenilen' bir büyüdür" dedi.
Bu, dedi, başka değil sadece ötedenberi nakledilegelen bir sihirdir,
ve: "Bu, (eski zamanlardan) intikal eden büyüleyici bir sözdür!
(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir."
Bu, dedi "başka değil, bir sihri müser
"Bu dedi, rivayet edilip öğretilen bir büyüden başka bir şey değildir."
Böylece: "Bu, yalnızca 'aktarılarak öğrenilen' bir büyüdür" dedi.
"Bu, dedi, (sihirbazlardan öğrenilib) rivayet edilen bir sihirden başkası değil".
Ve dedi ki: Bu; sadece öğretilegelen bir büyüdür.
Ve şöyle dedi: -Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir.
"Bu, büyücülerden nakledilen büyüden ibarettir." dedi.
Ve şöyle dedi: "Bu nakledilen büyüleyici bir sözden başka bir şey değil!"
'Bu,' dedi, 'etkileyici bir büyüden başka bir şey değil.'
"Bu, rivayetle gelen bir büyüden başka bir şey değil." dedi.
So he said: "This is nothing but the magic of old. "
And said: “This is only sorcery handed down.
He said, ‘This is nothing but magic from the past.
He said, "This is but clever magic!
So he said: "This is nothing except the magic of old."
He said, "This is nothing but an impressive magic."