"Miskine yediren değildik."
- Onlar da şöyle cevap vereceklerdir: "İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Batıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı."
Yoksulu doyurmazdık.
"Yoksula da yedirmezdik."
"Miskine yediren değildik."
"Yoksulları doyurmazdık.
"Yoksulu doyurmazdık!"
hem de yoksulları doyurmazdık;
"Yoksulu yedirip doyurmuyorduk."
"Yoksula yedirmezdik."
fakirlere yemek yedirmezdik,
ne de yoksulları doyururduk;
"Yoksula yedirmezdik."
Ve fukaraya yemek yedirmezdik
"Yoksula da yedirmezdik."
"Yoksula yedirmezdik."
"Yoksula yedirmezdik",
Yoksulu doyurmazdık,
Düşkünleri doyurmuyorduk.
Fakirleri doyurmaz, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenmezdik.
"Yoksulu doyurmazdık. "
'Yoksula da yedirmezdik.'
"Miskine yediren değildik."
"And we did not feed the poor person. "
“And we fed not the needy.
and we did not feed the poor.
"We did not feed the poor.
"And we did not feed the poor person."
"We did not feed the poor."