"Şu bir gerçek ki, sizin beni kendisine çağırdığınız şey, dünyada da ahirette de kendisine çağıranlara cevap verme gücü olmayan şeydir. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Haddi aşanlar Cehennemliktirler."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | la | yok (ki) | |
2 | cerame | şüphe | جرم |
3 | ennema | kesinlikle | |
4 | ted'uneni | siz beni çağırıyorsunuz | دعو |
5 | ileyhi | ona | |
6 | leyse | (oysa) yoktur | ليس |
7 | lehu | onun | |
8 | dea'vetun | du'aya değer tarafı | دعو |
9 | fi | ||
10 | d-dunya | dünyada | دنو |
11 | ve la | ne de | |
12 | fi | ||
13 | l-ahirati | ahirette | اخر |
14 | ve enne | ve elbette | |
15 | meraddena | bizim dönüşümüz | ردد |
16 | ila | ||
17 | llahi | Allah'adır | |
18 | ve enne | ve elbette | |
19 | l-musrifine | aşırı gidenler | سرف |
20 | hum | işte onlar | |
21 | eshabu | halkıdır | صحب |
22 | n-nari | ateş | نور |
"Gerçek şu ki, sizin beni çağırdığınız şeyin dünya ve ahirette çağrıya değer bir tarafı yoktur. Dönüşümüz Allah'adır; aşırı gidenler de ateş ehlinin kendileridir."
Gerçek şu ki sizin beni davet ettiğiniz şeyin, dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı yoktur. Şüphesiz ki dönüşümüz Allah'adır; aşırı gidenler de elbette ateş halkının kendileridir.
"Kuşku yok ki, beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette bir dayanağı yoktur. Dönüşümüz ALLAH'adır. Sınırı aşanlar, cehennemi boylayacaktır."
"Şu bir gerçek ki, sizin beni kendisine çağırdığınız şey, dünyada da ahirette de kendisine çağıranlara cevap verme gücü olmayan şeydir. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Haddi aşanlar Cehennemliktirler."
Beni çağırdığınız şeyin, ne dünya ne de ahiretle ilgili bir çağrısının olmadığı da gerçek. Hepimizin çıkarılacağı yer, Allah'ın huzurudur. Aşırı gidenlerin, o ateşin ahalisi olacağında şüphe yoktur.
"Beni çağırdığınız şeye, ne dünyada ne de sonsuz yaşamda yakarış yapılmaz. Çünkü kuşkusuz, varışımız Allah'a olacaktır. Ve ölçüyü aşanlar, kesinlikle ateşin yoldaşları olacaklardır!"
Kesinlikle, sizin beni çağırdığınız şey ne dünyada ve ne de ahirette kendisine çağırılmaya layık bir şey değildir; zaten dönüşümüz de Allah'adır: ve elbet kendini harcayanlar ateşin yoldaşlarıdır.
"Sizin beni çağırdığınız şeye, ne dünyada ne de ahirette asla ve asla dua edilemez/onun dünyada ve ahirette çağrı hakkı yoktur. Dönüşümüz-varışımız Allah'adır. Aşırılığa sapanlarsa ateş halkının ta kendileridir."
"İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim dönüşümüz Allah'adır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar."
Şu asla inkar edilemez ki, gerçekte sizin beni davet ettiğinizin ne dünyada ne de ahirette bir davet hakkı yoktur, hepimizin varacağı Allah'tır ve bütün haddi aşanlar nara (cehennemde) yanacaktır.
Sizin beni çağırdığınız şey, açıkçası, ne bu dünyada ne de öteki dünyada çağrılmaya layık bir şey değil, (şüphesiz) dönüşünüz Allah'adır ve kendi kişiliklerini harcayıp tüketenler ateşe gireceklerdir:
"Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çağırdığınız şeyin ne dünya ne de ahiret konusunda hiçbir çağrısı yoktur. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir."
Hiç kabili inkar değildir ki hakıkatte sizin beni da'vet ettiğinizin ne Dünyada ne Ahırette bir da'vet hakkı yoktur ve hepimizin varacağımız Allahdır ve bütün müsrifler nare yanacaktır.
"Sizin beni çağırdığınız şeye kesinlikle ne dünyada, ne de ahirette du'a edilemez (onlar kendilerine yapılan du'ayı duymazlar ve ona cevap veremezler). Bizim dönüşümüz Allah'adır. Aşırı gidenler, işte onlar ateş halkıdır."
"İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim dönüşümüz Tanrı'yadır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar."
"Sizin beni mutlakaa (tapmıya) da'vet etdiğinizin dünyada da, ahiretde de hakkaa ki hiçbir da'vet (e salahiyyet) i yokdur. Hakıykatda hepimizin dönüb gidişimiz Allahadır. Haddi aşanlar ateş yaranının ta kendileridir".
Şüphesiz sizin beni kendisine çağırdığınız; bu dünyada da, ahirette de çağırabilecek kabiliyette değildir. Ve muhakkak dönüşümüz Allah'adır. Elbette müsrifler; işte onlardır cehennem yaranı olanlar.
Siz, beni ancak dünyada da ahirette de duaya hiç cevap veremeyecek olana çağırıyorsunuz. Oysa, biz Allah'a döneceğiz. Saçıp savuranlara gelince, onlar ateş ehlidir.
"Hiç şüphe yok ki sizin beni tapmaya davet ettiğiniz putların, ne dünyada, ne de ahirette, asla kendilerine ibadete davet yetkileri yoktur." "Şu kesin ki: hepimizin dönüp varacağı yer Allah'ın huzurudur ve haddi aşanlar cehennemi boylayacaklardır."
"Hakikat şu ki: Sizin beni kendisine davet ettiğinizin ne dünyada ve ne de sonsuz gelecek yaşamda bir daveti yoktur.. . Muhakkak ki bizim dönüşümüz Allah'adır. . . Muhakkak ki (ömrünü) israf edenler Nar arkadaşlarıdır!"
'Kuşku yok ki, beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette bir dayanağı yoktur. Dönüşümüz ALLAH'adır. Sınırı aşanlar, cehennemi boylayacaktır.'
"Şu bir gerçek ki, sizin beni kendisine çağırdığınız şey, dünyada da ahirette de kendisine çağıranlara cevap verme gücü olmayan şeydir. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Haddi aşanlar Cehennemliktirler."
"There is no doubt that what you invite me to has no basis in this world, nor in the Hereafter. And our ultimate return will be to God, and that the transgressors will be the dwellers if the Fire."
“Without doubt, you but invite me to that to which there is no calling in the World or in the Hereafter; and our return is to God. And the committers of excess will be the companions of the Fire.
There is no question that what you call me to has no foundation either in this world or the Next World, that our return is to Allah, and that the profligate will be Companions of the Fire.
"There is no doubt that what you invite me to do has no basis in this world, nor in the Hereafter, that our ultimate return is to GOD, and that the transgressors have incurred the hellfire.
"There is no doubt that what you invite me to has no basis in this world, nor in the Hereafter. And our ultimate return will be to God, and that the transgressors will be the dwellers of the Fire."
"There is no doubt that what you invite me to has no basis in this world, nor in the Hereafter. Our ultimate return will be to God, and that the transgressors will be the dwellers of the fire."