O resullere vakit belirlendiğinde;
- Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün!
Elçilere (şahitlik için) vakit verildiğinde (Son Saat gerçekleşmiş olacaktır).
Ve elçilere randevu verildiği zaman,
O resullere vakit belirlendiğinde;
kendilerine elçi gönderilenler* için belirlenen gün gelince* (tehdit edildiğiniz şey başınıza gelir.)
Ve elçiler için zaman belirlendiğinde.
ve bütün elçiler (tanıklık) vaktinde toplandığı zaman...
Resuller vakte bağlandığında,
Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman
peygamberler bekleme yerlerine vardırıldığı vakit (kıyamet günü),
ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman...
Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir).
Ve o elçiler miykatlarına irdirildiği vakıt
Elçilere vakit belirlendiği zaman:
Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman,
peygamberlerin muayyen vakti geldiği zaman,
Peygamberlerin vakti geldiği zaman,
Elçiler toplandığı zaman..
Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman; beklenen kıyamet kopmuştur.
Rasuller (-Nebiler değil-) yeni işlevleri için yerlerini aldıklarında.
Ve elçilere randevu verildiği zaman,
O rasullere vakit belirlendiğinde;
And when the messengers are gathered.
And when the messengers are brought to the time appointed––
when the Messengers’ time is appointed –
The messengers are summoned.
And when the messengers are gathered.
When the messengers are gathered.