Haydi, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye gidin bakalım!
- Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.
(İnkârcılara şöyle denecektir): "Yalanlamış olduğunuz şeye doğru yürüyün!
Haydi yalanlamakta olduğunuz şeye doğru yürüyün.
Haydi, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye gidin bakalım!
Yalan saydığınız yere gidin şimdi!
Haydi, yalanladığınız şeye gidin!
Haydi artık, yalanlayıp durduğunuz (Hesap Günü'ne) doğru ilerleyin bakalım!
Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!
Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.
Haydi boşalıp (gidin) o yalan dediğinize.
Haydi, yalanlayıp durduğunuz şu (kıyamete) doğru gidin bakalım!
Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin."
Haydi boşanın o yalan dediğinize
"Haydi yalanladığınız (azab)a gidin!
Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.
(O kafirlere şöyle denilecek:) "(Haydi) o yalan diyegeldiğiniz şey'e (azaba) gidin".
Varın yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.
Haydi yalanladığınıza yürüyün.
Nankörlere ise şöyle denir: "Haydi, durmayın yalan dediğiniz o azaba girin bakalım!"
Haydi, yalanlamakta olduğunuza gidin!
Haydi yalanlamakta olduğunuz şeye doğru yürüyün.
Haydi, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye gidin bakalım!
Away with you towards what you have disbelieved.
“Depart for what you denied!
Proceed to that which you denied!
Go to what you used to disbelieve in.
Away with you towards what you have disbelieved.
Depart unto what you have denied.