Haydi! Eğer kurtulmak için bir planınız varsa, Bana karşı hemen planınızı uygulayın!
Eğer bir tuzağınız varsa, bana kurunuz.
(38, 39) (İnkârcılara şöyle denecektir:) "Bu, ayrılık günüdür. Sizi de öncekileri de bir araya toplayacağız. (Azaptan kurtulmak için) bir hileniz varsa hemen bana tuzak kurun!
Bir planınız varsa bana karşı onu uygulayın!
Haydi! Eğer kurtulmak için bir planınız varsa, Bana karşı hemen planınızı uygulayın!
Bir oyununuz varsa (o günü beklemeyin) şimdiden oynayın.
Artık, eğer sinsi bir tasarınız varsa; hemen tasarınızı uygulayın!
Haydi, eğer elinizde bir kurtuluş planı varsa hemen onu uygulayın!"
Eğer bir hileniz/bir tuzağınız varsa, hadi hile yapıp tuzak kurun bana!
Şayet kurabileceğiniz hileli bir düzeniniz varsa, durmaksızın bana karşı kurun.
Bir fenniniz (çareniz) varsa beni atlatın!
ve eğer bir bahaneniz (olduğunu sanıyorsanız), haydi (onu kullanıp) Beni atlatmaya çalışın!"
Eğer bir tuzağınız varsa, haydi bana tuzak kurun!
Varsa bir fenniniz atlatın beni
Eğer (kurtulmak için yapacağınız) bir hileniz varsa bana hile yapın (da beni atlatın).
Şayet kurabileceğiniz hileli bir düzeniniz varsa, durmaksızın bana karşı kurun.
Eğer bir hıyleniz varsa hemen bu hileyi bana yapın!
Eğer Bana karşı bir düzeniniz varsa; onu hemen kurun.
-Eğer bana karşı bir tuzağınız varsa, onu hemen kurun!
İşte hepiniz bir aradasınız. Kurtulmak için, bir düzeniniz, bir hileniz varsa, hiç durmayın, derhal uygulayın!
Eğer bir hileniz varsa, hadi bana bir hile yapın!
Bir planınız varsa bana karşı onu uygulayın!
Haydi! Eğer kurtulmak için bir planınız varsa, Bana karşı hemen planınızı uygulayın!
So if you have a scheme, then make use of it.
So if you have a plan, then plan against Me.
So if you have a ploy, use it against Me now!’
If you have any schemes, go ahead and scheme.
So if you have a plan, then make use of it.
So if you have a scheme, then make use of it.