Veya gezinip dururlarken, onları ansızın yakalamasından. Onlar, bunu engelleyemezler de.
-Tuzak kuranlar, Allah'ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah'ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
Veya onlar dönüp dolaşırlarken (Allah'ın) kendilerini yakalamasından (güvende midirler)? Onlar (Allah'ı) asla aciz bırakıcı değillerdir.*
Yahut dönüp dururlarken kendilerini yakalamayacağından...? Onlar kurtulamazlar.
Veya gezinip dururlarken, onları ansızın yakalamasından. Onlar, bunu engelleyemezler de.
Yahut dönüp dolaşırken Allah'ın onları yakalamasına karşı güvenceleri mi var? Onlar, Allah'ı çaresiz bırakamazlar.
Veya dönüp dururlarken, onları yakalamayacağına ilişkin? Zaten güçsüz bırakamazlar.
Veya (gündelik telaşeyle) dolaşıp dururken, kendilerine asla savuşturamayacakları bir (belanın) yakalamayacağından?
Yahut dönüp dolaşmaları sırasında kendilerini yakalamayacağından... Onlar buna engel de olamazlar.
Ya da onlar, dönüp dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah'ı) aciz bırakacak değildirler.
Ya da dönüp dolaşırlarken kendilerini yakalayamayacağından? Onlar Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
Yahut dönüp dururken hiçbir şekilde engel olamayacakları (bir azapla O'nun) kendilerini (apansız) yakalamayacağına,
Yahut onlar dönüp dolaşırken Allah'ın kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar, Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
veya dönüp dolaşırken kendilerini yakalayıvermesinden, ki onlar aciz bırakacak değillerdir
Yahut dönüp dolaşırlarken onun, kendilerini yakalamayacağından (emin midirler)? Kendileri buna engel olacak değillerdir!
Ya da onlar, dönüp dolaşmaktalarken (tekallübihim), onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar aciz bırakacak değildirler.
Yahud onlar dönüb dolaşırlarken (Allahın) kendilerini yakalayıvermesinden (bir eman mı aldılar) ki onlar (hiç bir suretle Allahı) aaciz bırakıcı değildirler.
Yahut onlar dönüp dolaşırken kendilerini yakalamasından mı? Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
Veya Onlar, dolaşıp dururlarken, kaçamayacakları bir azabın kendilerine gelmesinden güvende midirler?
(45-46) Şer planları hazırlayanlar, emin mi oldular: Allah'ın kendilerini yerin dibine geçirmesinden yahut hiç ummadıkları bir yerden azabın gelmesinden, yahut gezip dolaşırlarken Allah'ın kendilerini kıskıvrak yakalamasından? Çünkü onlar, kaçıp kurtulacak durumda değildirler.
Yahut onları dönüp dolaşırlarken aniden yakalamayacağından (emin mi oldular)? Onlar (Allah'ı) aciz bırakamazlar!
Yahut (yataklarında) dönüp dururlarken kendilerini yakalamayacağından..? Onlar kurtulamazlar.
Veya gezinip dururlarken, onları ansızın yakalamasından. Onlar, bunu engelleyemezler de.
Or that He will take them in their sleep, for they cannot stop it.
Or that He will not seize them in their going to and fro, and they be unable to escape,
Or that He will not seize them on their travels, something they are powerless to prevent?
It may strike them while they are asleep; they can never escape.
Or that He will take them in their sleep? For they cannot stop it.
Or that He will take them in their actions as they cannot escape?