Onu yükseltti ve düzene koydu.
- Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır.
(Göğün) cisimlerini yükseltmiş ve onları düzene kavuşturmuştur.
Onu alabildiğine yükseltti ve düzenledi.
Onu yükseltti ve düzene koydu.
Tavanını yükseltti ve onu düzenledi.
Boyunu yükseltti; ardından, onu düzenledi.
onu (içinde gök cisimleri) yüzecek şekilde O yükseltti ve dengeli bir iç düzene kavuşturdu;
Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.
Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Boyuna yükseklik verdi, nizamına koydu.
O, gökkubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir;
Onu yükseltmiş ve ona düzen ve ahenk vermiştir.
Boyuna irtifa' verdi. Nizamına koydu
Kalınlığını (tavanını) yükseltti, onu düzenledi.
Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Onun boyunu O yükseltdi. Derken ona bir nizaam verdi.
Boynu yükseltmiş ve ona bir şekil vermiştir.
Yükseklere kaldırdı ve düzenledi.
Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.
Onun sınırlarını yükseltti de onu tesviye etti (işlevini yerine getireceği özelliklere göre oluşturdu)!
Onu alabildiğine yükseltti ve düzenledi.
Onu yükseltti ve düzene koydu.
He raised its height, and perfected it.
He raised the ceiling thereof, and fashioned it;
He raised its vault high and made it level.
He raised its masses, and perfected it.
He raised its height, and perfected it.
He raised its height, and perfected it.