Onlar, onun hakkında anlaşmazlık içindeler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ellezi | ki | |
2 | hum | onlar | |
3 | fihi | onda | |
4 | muhtelifune | ayrılığa düşmektedirler | خلف |
- Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi mi?
(2, 3) Anlaşmazlığa düştükleri o büyük haberi.
Ki onlar onda anlaşmazlık halindedirler.
Onlar, onun hakkında anlaşmazlık içindeler.
Üzerinde anlaşamadıkları şeyi mi?
Onun hakkında uyuşmazlığa düştüler.
Ki onlar o (haber) hakkında farklı düşünüyorlar.
Ki onda tartışma içindedirler.
Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.
ki Onlar onda görüş ayrılığına düşüyorlar.
üzerinde (hiçbir şekilde) anlaşamadıkları.
(2-3) Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?
Ki onlar onda ıhtilafa düşüyorlar
Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.
Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.
(2-3) Hakkında ihtilaf edici oldukları o büyük haberi (mi)?
Ki onlar, bunun üzerinde ihtilafa düşmektedirler.
Onlar ki, hakkında ihtilaf ediyorlar.
(2-3) Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?
Ki o konuda anlaşmazlık içindedirler!
Ki onlar onda anlaşmazlık halindedirler.
Onlar, onun hakkında anlaşmazlık içindeler.
The one which they are in disagreement about.
About which they differ.
the thing about which they differ.
That is disputed by them.
The one which they are in disagreement about.
The one which they are in disagreement about.