Sonra yaklaştı ve sarktı.
- Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğinivahyetti.
Sonra yaklaşmış, (ona doğru) sarkmıştı.
Sonra inip yaklaştı.
Sonra yaklaştı ve sarktı.
Sonra (Cebrail) yaklaştı ve aşağıya süzüldü.
Sonra yaklaştı; artık, daha da yakınlaştı.
daha sonra yaklaştı, derken iyice sokuldu;
Sonra iyice yaklaştı ve sarktı,
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.
Sonra yaklaştı ve sarktı.
ve sonra yaklaşarak yanına geldi,
Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu.
Sonra yaklaştı da tedelli etti
Sonra yaklaştı, (yere doğru) sarktı.
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.
Sonra (Cebrail, ona) yaklaşdı. Derken sarkdı.
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.
Sonra yaklaşıp indi
(8-9) Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.
Sonra yaklaştı, tedelli etti (afaktan enfüse dönüştü müşahedesi).
Sonra inip yaklaştı.
Sonra yaklaştı ve ardından sarktı.
Then he drew nearer by moving down.
Then he drew nearer, and descended,
Then he drew near and hung suspended.
He drew nearer by moving down.
Then he drew nearer by moving down.
Then he drew nearer by moving down.