Sen körleri, sapkınlıktan çevirip doğru yola iletemezsin; sen ancak ayetlerimize iman edip teslim olanlara gerçeği duyurabilirsin.
Manen körleri sapıklıklarından döndürüp doğru yola iletemezsin; ancak ayetlerimize inanıp teslim olanlara duyurabilirsin.
Sen körleri şaşkınlıklarından (çevirip) doğru yola iletemezsin. Ayetlerimize inanıp teslim olanlardan başkasına duyuramazsın.
Körü de sapıklığından çıkarıp yola iletemezsin. Sen ancak, ayetlerimizi onaylayanlara duyurabilirsin; onlar (anlattığın gerçeği) kabul ederler.
Sen körleri, sapkınlıktan çevirip doğru yola iletemezsin; sen ancak ayetlerimize iman edip teslim olanlara gerçeği duyurabilirsin.
Körlere yol tarif ederek yanlışına engel olamazsın. Sen, sadece ayetlerimize inanarak teslim olanlara dinletebilirsin.
Ve körleri, sapkınlıktan çevirerek doğru yola yönlendiremezsin. Sen, ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin. Teslim olanlar, işte onlardır.
Yine, yoldan çıkan körleri doğru yola getirecek olan da sen değilsin. Sen ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; ki zaten onlar gönülden teslim olan kimselerdir.
Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın.
Ve sen körleri düştükleri sapıklıktan çekip hidayete erdirici değilsin; sen ancak, ayetlerimize iman edenlere (söz) dinletebilirsin, işte müslüman olanlar bunlardır.
Sen o körleri sapıklıklarından kurtarıp hidayete erdirecek de değilsin. Sen, ancak ayetlerimize inanacaklara işittirirsin de onlar müslüman olur kurtuluş bulurlar.
ve (yine) sen (kalben) kör olanları saptıkları yoldan çevirip doğru yola yöneltemezsin; sen (sesini) ancak mesajlarımıza inan(maya istekli ol)anlara işittirebilirsin, ki onlar da zaten bize yürekten boyun eğecek olan kimselerdir.
Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin. Ancak ayetlerimize inanıp da müslüman olmuş olanlara duyurabilirsin.
Sen o körleri delaletlerinden hidayete erdirecek de değilsin sen ancak ayetlerimize iyman edeceklere işittirirsin de onlar müsliman olur selamet bulurlar
Ve sen kör(ler)i içine düştükleri sapıklıklardan çıkarıp yola getiremezsin. Sen, ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
Ve sen körleri düştükleri sapıklıktan çekip hidayete erdirici değilsin; sen ancak, ayetlerimize inananlara (söz) dinletebilirsin; işte müslüman olanlar bunlardır.
Ve sen o körleri sapıklıklarından ayırıb hidayet verici de değilsin. Sen ayetlerimize iman edecek kimselerden başkasına (söz) dinletemezsin. İşte müslüman olanlar onlardır.
Körleri sapıklıklarından vazgeçirip hidayete erdirecek değilsin Sen; ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin. Ve onlar müslümanlardır.
Sen, körleri sapıklıklarından doğru yola çıkaramazsın. Sen ancak ayetlerimize iman edenlere duyurabilirsin. İşte müslüman olanlar onlardır.
Sen körleri de sapıklıktan kurtarıp doğru yola getiremezsin. Sen ancak ayetlerimize iman etmeye yatkın kimselere çağrını duyurabilirsin. Çünkü onlar hakka teslim olurlar.
Sen körlere doğru yolu gösteremezsin, saptıkları yanlış yoldan çıkarmak için! Sen sadece teslim olmuşlar olmaları dolayısıyla, varlıklarındaki işaretlerimize iman eden kimselere işittirirsin.
Körü de sapıklığından çıkarıp yola iletemezsin. Sen ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; onlar (anlattığın gerçeği) kabul ederler.
Sen körleri, sapkınlıktan çevirip doğru yola iletemezsin; sen ancak ayetlerimize iman edip teslim olanlara gerçeği duyurabilirsin.
Nor can you guide the blind from their misguidance. You can only make those who believe in Our revelations hear you, for they have surrendered.
And thou wilt not guide the blind out of their error. Thou wilt only make hear him who believes in Our proofs, so they are submitting.
You will not guide blind men out of their error. You will not make anyone hear except for those who have iman in Our Signs and so are Muslims.
Nor can you guide the blind out of their straying. The only ones who will hear you are those who believe in our revelations, and decide to be submitters.
Nor can you guide the blind from their misguidance. You can only make those who believe in Our revelations hear you, for they have submitted.
Nor can you guide the blind from their misguidance. You can only make those who acknowledge Our signs hear you, for they have peacefully surrendered.